Trakya Teknopark'ta Dikey Tarım Cihazı Üretildi
Trakya Üniversitesinde ekonomi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren girişimci Deniz Sezer, 3 yıl önce "Refarmer Projesi" adını verdikleri çalışma kapsamında mühendis ekibiyle üretime başladı.
Özgün bir tasarımla topraksız dikey tarım (dikey katmanlarda ürün yetiştirme) imkanı sunan makine yapan ekip, cihazın sulama sistemini ve kontrolünü de sağlayan yerli yazılım geliştirdi.
AR-GE çalışmaları süren cihazda 256 kök marul bir ayda 30 litre suyla yetiştirilebiliyor. Küçük alanlarda topraksız üretim imkanıyla su tasarrufu sağlayan cihaz için patent başvurusu yapılırken, cihazın gelecek aylarda seri üretime geçilerek satışa sunulması hedefleniyor.
Deniz Sezer, tarım alanlarının giderek daraldığını, bu nedenle sıkıntılar yaşanmaya başladığını söyledi.
Aşırı sıcaklar, kuraklık ve yoğun kullanımla su kaynaklarının da azaldığını anımsatan Sezer, bu nedenle alternatif tarım modelleri arayışına gidildiğini ifade etti.
Topraksız tarım uygulamalarının son dönemde yaygınlaşmaya başladığını belirten Sezer, "Biz de topraksız tarım yapılmasını sağlayan dikey tarım makinesi geliştirdik. Bu makine kendi içinde bir otomasyonu olan, suyu devridaim eden ve dışarıdan ışıklandırılabilen yapıda. Tamamen kontrollü bir şekilde bitki büyümesini sağlayabilen cihaz. Dikey bir sistemi olduğu için yatay alandan çok daha fazla ürün kapasitesi oluyor. 1,5 metrekarede 256 kök bitki yetiştirebiliyoruz." diye konuştu.
Sezer, cihazın geliştirilmesi için AR-GE çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi.
Cihazın en başarılı versiyonunu ortaya çıkarmak için üreticilerle görüş alışverişinde bulunduklarını anlatan Sezer, şunları kaydetti:
"Birim alandan elde edilen ürünle ilgili çalışmalarımız var, aynı zamandan bizden bitki çeşitliliğine yönelik talepler var. Geliştirdiğimiz dikey tarım modelleri günümüzde tercih edilmeli. İlk olarak su kaynaklarını kullanmada oldukça verimli bir çözüm sunuyor. Bir marul için normal bir serada ortalama 8 litre su kullanılıyor, ekim sıklığını da düşündüğümüzde hem geniş bir alan hem de çok miktarda su kullanılıyor. Geliştirdiğimiz cihazda 256 bitki için 30 litre suyu bir ay boyunca devridaim yaparak kullanıyoruz. Su kullanımından çok ciddi tasarruf elde ediyoruz. Toprak olmadığı için herhangi bir şekilde zararlı böceklenme olmuyor. Bundan dolayı bitki kaybı en az seviyede. Tamamen kontrol edilebilir olmasından kaynaklı herkes için tarımı mümkün kılıyor. Şehirde yaşayıp tarım yapmak isteyenler bu tarz cihazlarla bitki yetiştirebilir. Cihazın içerisindeki sulama sistemi mühendislik ekibimiz tarafından geliştirildi. Tamamen yerli otomasyon, makinemiz de Teknopark'ta geliştirildi. Patent başvurumuzu yaptık, kısa sürede sonuçlanmasını bekliyoruz."
Projede kimya mühendisi olarak çalışan Nermin Gebeşçe ise dikey tarım yönteminde ürünlerin bitki solüsyonlarıyla beslendiğini ifade etti.
Bitkilerin gelişim için besin elementlerine ihtiyaç duyduğunu belirten Gebeşçe, "Cihazımızda toprak bulunmadığı için belli parametreleri gözeterek besin solüsyonları hazırlıyoruz. Her bitki için farklı değerler var, bunlar hazırlanıp bitkilere veriliyor. Hazır besin kitleri bulunmakta, bu tarz cihazları kullanacaklar belirli ölçüm cihazlarıyla bitkileri besleyebilir. Bitki kapalı bir alanda olduğu için belirli bir strese ihtiyacı bulunmakta. Açık alanda yetişen bitkiler böcek, ışık ve iklim stresine maruz kalıyor. Biz kapalı alanda bunun yerine ışık stresini veriyoruz, kimyasal olarak da besin solüsyonlarıyla bitkinin gelişimini sağlıyoruz." diye konuştu.