Nevzat ÇOLAK

Nevzat ÇOLAK

LÜTFEN CİDDİ OLUN

Tarihi günler yaşıyoruz.

Dünya sağlık örgütü 12 Mart’ta Covid-19 olarak adlandırılan bulaşıcı hastalığı, Pandemi ilan etti.

Dünyayı tehdit eden bulaşıcı salgın hastalık olan pandemi ile nasıl mücadele verileceği, pandemi koşullarında neler yapılması gerektiği biliniyor. Konu ile ilgili genelgeler yayınlanmış. Eylem planları hazırlanmış.

Mücadelede başarılı mıyız, sanmıyorum. Sonuç ortada. Salgın hastalık tüm hızıyla yayılıyor.

Salgın hastalık karşısında başarısızlığımızın en önemli nedeni insan odaklı ve kamucu bir anlayış ile hareket etmememizdir.

Siyasal iktidar tarafından yapılması gerekenler açık ve nettir.

Tüm çalışanlar ücretli izine çıkarılmalıdır.

Sağlık ücretsiz ve ulaşılabilir olmalıdır.

Çalışmak zorunda olan sağlık, gıda ve hizmet sektöründeki emekçilerin çalışma koşulları sağlığa uygun olmalıdır.

İşsiz, geliri olmayan, mücadele sürecinden olumsuz etkilenen tüm yurttaşlara gerekli maddi ve nakdi yardım yapılmalıdır. Sosyal devlet olmanın gereği budur.

Yapılıyor mu, hayır! Çünkü iktidar tercihini sermayeden yana kullanmaktadır.

Peki yerel yönetimler...

Muhalefetin yönetimindeki, özellikle Büyükşehir Belediyeleri; “Kriz belediyeciliğine” geçtiğini ilan etmekte, dayanışma ağlarını örmekte, kent yoksullarına gıda ve para yardımlarını örgütlemektedirler.

Örneğin; İzmir Büyükşehir Belediyesi “Kriz belediyeciliği yönergesini yayımlayarak” yeni bir yönetim modelini hayata geçirdiklerini söylemektedir.

Nedir kriz belediyeciliği?

Kriz belediyeciliği şudur:

“Belediyecilik hizmetlerini, Kriz Yönetim Üst Kurulu, Kriz Yönetim İcra Kurulu ve Bilim Kurulu olmak üzere üç ana kurul üzerinden yürütülüyor. Salgının boyutunu ve hızını düşürmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de yaşadığımız krizin ekonomik ve sosyal boyutlarını düşünüyoruz. Dayanışmayla birlik oluyoruz. Kent, yaşadığı sorunu çözmek için kenetleniyor, belediyemiz olanaklarını seferber ediyor ama sorunu beraber çözüyoruz.”

Edirne Belediyesi de “Kriz Belediyeciliğine” geçtiğini söylüyor... sormak istiyorum.

Sizin Bilim Kurulunuz, İcra Kurulunuz, Yönetim Üst Kurulunuz var mı?

Salgının sosyal ve ekonomik boyutları konusunda neler yapıyorsunuz?

Kent yoksulları ile nasıl bir dayanışma içersindesiniz.

Kentin dinamikleri ile görüş alışverişiniz var mı?

Varda biz bilmiyorsak affola... Ancak görüyor ve biliyoruz ki yok...

Sizden beklediğimiz; Sosyal Belediyeciliğin gerekliliklerini yerine getirmenizdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nevzat ÇOLAK Arşivi