Ramazan Bayramına sayılı günler kala, şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan otobüs firmalarının bilet fiyatlarına yeniden zam geldi.

Gündem Gazetesinden Buşra Dengin'in haberine göre; Edirne-İstanbul (Avrupa) arası otobüs ücretini 30 TL’den 38 TL’ye çıkartan bir önceki zammın üzerinden daha bir ay geçmezken yeni tarifeyle fiyatın 40 TL’ye yükselmesi vatandaşların tepkisine yol açtı. Ulaştırma Bakanlığının Yolcu Taşıma Ücretleri Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 38’inci maddesi gereğince belirlenen harcırah ve rayiç bedele göre İstanbul Anadolu Yakası ise 47 TL oldu.

Ramazan Bayramı dolayısıyla böyle bir zam yapıldığını ve kendilerinin de tarifeye uyduğunu söyleyen Nilüfer Turizm Edirne İşletmecisi İhsan Aksoy: "Mazot fiyatlarındaki artış ile birlikte biz de normal tarifeyi uygulamaya başladık. Biz Karayolu Taşıma Kanununa göre hareket ediyoruz. Ramazan ayı boyunca genelde otobüs firmaları zarar ettiği için Ramazan Bayramı öncesi böyle bir zam yapılması uygun görüldü. Yeni zamlarla Keşan - İstanbul 45 TL, kilometreye göre Edirne İstanbul da 40 TL olarak belirlendi. İnternet güncellemelerindeki bir hata sebebiyle Edirne - İstanbul bazı seferler 45 TL, bazı seferler ise 50 TL olarak gözüküyor. Tek fiyat 40 TL, seferler arasında böyle bir fark yok. Bu durum bir mağduriyet yaratır ve fazla para yatırılırsa da geri iade edilecektir." dedi.

NİLÜFER TURİZM OTOGARA DÖNDÜ

Nilüfer Turizm otobüslerinin geçen hafta itibarıyla Havsa aktarmalı olarak değil, doğrudan otogardan kalkmaya başladığını ifade eden Aksoy: "Otogarda bize yer verilmiyordu. Rekabet Kurumunun kararına istinaden ek bir acente sözleşmesi yaptık. Geçen hafta itibarıyla otobüslerimiz artık Havsa aktarmalı değil, otogardan kalkıyor. Tabi yarın ne olur, bilemiyorum. Kendi garantimizi alamazdık. Belediye bizim yanımızda olmadığı için öngöremiyoruz. Bakalım ne kadar yürüyecek?" şeklinde konuştu.

"TEK SUÇLUSU BELEDİYE"

Aksoy, kanunsuz şekilde araçlarına ceza kesildiğini iddia ettiği açıklamasında: "Emniyet Müdürlüğünün bize çok ceza kesmesinden, servis arabalarımızı bağlamasından gerçekten yıldık. Belediyenin almış olduğu yanlış bir karardan dolayı bizim arabalarımıza kanunsuz ceza kesildi. Bütün şoförlerimizin aldıkları ceza puanlarından dolayı ehliyetleri iptal oldu. Şoför bulamadık. Kendi ellerimle Ulaştırma Bakanlığı’na dilekçe verdim. B2, D2 belgelerim var gerekli bütün belgelerimiz olmasına rağmen bizi yıldırttılar. Bunun tek suçlusu belediyedir. Belediye hiçbir zaman bizim yanımızda olmadı. Onlar her zaman ETUS'un yanında oldular ve bu işi tekelleşmeye döndürdüler." dedi.

"SÖKE SÖKE ALACAĞIZ"

Tazminat davası açarak uğradığı zararların peşini bırakmayacağını söyleyen Aksoy: "Artık bundan sonra mahkemelerimiz devam edecek. Tazminat davası açıp ben de onlarla uğraşacağım. Onlar orayı kendi çiftlikleri gibi görüyorlar ama bunun bir taşıma kanunu var. Belediyenin de kanunlara dayalı karar alması gerekiyor. Ama maalesef bizim belediyemiz Hamdi Sedefçi'nin zamanından başlayarak ve Recep Gürkan'ın da gelmesiyle daha çok tekelleşmeyi ön plana çıkardı. Buna İl Emniyet Müdürlüğü’nü de alet ediyorlar. Meclis kararının olduğunu söylüyorlar ama meclis kararı kanundan daha mı önde gelir? Hamdi Sedefçi döneminde de böyle olmuştu. Yargıtay onadığı zaman Hamdi Sedefçi’den zararımız neyse bir - bir buçuk milyon TL hakkımızı arayacağız. Onların devri bu saatten sonra söndü. Ne zarar gördüysek tazminat davasıyla söke söke alacağız." ifadelerini kullandı. EJH