Kırklareli'nde yapılması planlanan entegre termik santral projesinin ÇED raporu mevzuattan iade edildi ve böylece projenin ÇED süreci iptal edilmiş oldu. Konuyla ilgili ortak açıklama yapan TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin Çoğal ve Kırklareli İl Temsilcisi Mehmet Cüneyt Güvenç, bu gelişmenin bölgedeki ekolojik dengenin korunması açısından olumlu bir adım olduğunu ve kararın alınmasında emeği geçen tüm yetkililer ile bölge halkına teşekkür ettiklerini ifade ettiler.
Kırklareli'nin Merkez ilçesinde Tekkeşeyhler ve Dokuzhöyük mevkisinde yapılması planlanan entegre termik santral (atık düzenli depolama sahası, kömür stok sahası, kırma eleme tesisi ve beton santrali dahil) projesinin ÇED raporunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından mevzuattan iade edilmesini sevinçle karşıladıklarını belirten TEMA Vakfı Edirne ve Kırklareli İl Temsilcileri, Kırklareli Büyük Ovası yakınlarında kurulması planlanan bu termik santral projesinin hayata geçmesi durumunda bölgedeki tarım ve hayvancılığın geri döndürülemez şekilde olumsuz etkileneceğini ve hava, su ve toprak kalitesinde düşüş yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Proje kapsamında kullanılması planlanan 50 hektarlık alanın yüzde 83'ünün verimli tarım arazilerinden oluştuğunun altını çizen TEMA Vakfı Temsilcileri, "Proje hayata geçseydi, planlanan tüm üniteleri ile birlikte Kırklareli Merkez ve Babaeski ilçeleri ile Edirne Havsa ilçesinin sınırları içerisinde yer alan büyük bir coğrafi alanı etkisi altına alacaktı. Kömürlü termik santralden kaynaklanan hava kirliliği
bölgeyi yaşanılmaz kılacaktı. Bölge insanlarının çoğunun geçimi bölgedeki ekosistemin sağlıklı bir şekilde varlığını devam ettirmesi ile doğrudan alakalı." dediler.
Tüm dünyanın gündeminde olan sağlıklı gıdaya ve temiz suya erişim gibi problemlerin, iklim krizinin yıkıcı etkileriyle her geçen gün daha da derinleşeceğini ifade eden TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin Çoğal ve Kırklareli İl Temsilcisi Mehmet Cüneyt Güvenç, "Türkiye'nin ve tüm ülkelerin fosil yakıtlara yatırım yapmaktan vazgeçmelerinin zamanı gelmiştir. Yanlış arazi kullanımı, çevresel kirlilik, doğal varlıklar üzerindeki insan kaynaklı tahribat dünyayı bir kez daha üretim ve tüketim biçimleri hakkında düşünmeye zorlamaktadır. Yaşanılabilir, güvenli bir gelecek; temiz hava, sağlıklı gıda, yeterli su hakkımız için bu topraklarda termik santrale değil toprağa, tarıma ve doğanın bir bütün halinde korunmasına ihtiyacımız var. Umuyoruz bir sonraki adım, bölgedeki kömürlü termik santral yatırımlarından tamamen vazgeçilmesi ve alternatif enerji kaynakları üzerine yapılacak çalışmalara destek sağlanması olur." dediler.