Kalker, silis ve midye çökeltilerinden meydana gelmiş, bej tonlarındaki gözenekli küfeki taşı; harpuş, cumba, minber, mihrap, bahçe düzenlemesi, dış cephe, sütun ve kemer gibi sanatsal yapı ve zarafet gerektiren yapı bölümlerinde kolay işlenebilme özelliği sebebi ile sık sık tercih ediliyor.
Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde yatağın yakın, ağırlığının diğer taşlara oranla az olması sebebi ile küfeki taşının Trakya başta olmak üzere İstanbul'daki çok sayıda yapının inşasında kullanıldığı ifade edildi.
Edirne'de de geçmişte Selimiye Camisi başta olmak üzere pek çok kültürel eserin yapımında kullanılan küfeki taşı şimdiler de ise restorasyonlarda tercih ediliyor.
Taş ocaklarından çıkarılan küfeki taşı tarihi emanetleri geleceğe aktarmada görevini devam ettiriyor.