İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Av. Nazan Moroğlu, "Anayasa değişikli ile Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin temeli yerinden oynatılmak isteniyor." dedi.
Edirne Kadın Dayanışması'nın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamanda Av. Nazan Moroğlu, "Anayasa Değişikliği Bize Neler Getirecek" konulu panel düzenledi. Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Konferans Salonunda düzenlenen panele Edirne Belediye Başkan Yardımcıları Çiğdem Gegeoğlu ile Selçuk Çakır, CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Fevziye Kirezci, Edirne Kadın Dayanışması temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kendisinin hukukçu bir kadın olduğunu anlatan Nazan Moroğlu, Atatürk'ün kadınlara verdiği hakların bilincinde olan bir vatandaş olarak, ülkede yaşanan her sorunu anlatmaya, bu sorunlara çözüm önerileri getirmeye çalıştığını söyledi.
16 Nisan’da referandum ile insanların önüne iki seçenek sunulduğunu anlatan Moroğlu, değiştirilmesi istenen anayasa ile Türkiye’yi neler beklediğini anlattı.
16 Nisan’daki referandumun bir seçim olmadığını dile getiren Moroğlu, "Bu anayasa değişikli ile Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin temeli yerinden oynatılmak isteniyor. 16 Nisan’da önümüze bir sandık kurulacak. Peki biz neye 'evet' neye 'hayır' diyeceğiz?" diye konuştu. Anayasa değişiklik teklifinin hazırlanışı, görüşülmesi ve kabulünün bir bakıma anayasa ihlali olduğunu belirten Moroğlu, geleneksel anayasa değişikliği yöntemine de uymadığını, bir torba anayasa olarak Meclise sunulduğunu, yeteri kadar tartışılmadan, kurallara uyulmadan kabul edildiğini belirtti.
Yapılmak istenenin anayasa değişikliğinin 16 maddesi hakkında bilgi veren Moroğlu, "Bu bir torba anayasa. Amaç Türkiye Cumhuriyetini, devleti, meclisi devre dışı bırakmak; yetkiyi tek bir kişiye vermek. Bakanları ve meclisi denetleyen güvenoyu kaldırılıyor. Yasama yetkisi büyük çapta Cumhurbaşkanına veriliyor. Milletvekillerinin meclisi denetlemeye, soruşturma açılmasına imkan veren Gensoru hakkı kaldırılıyor. Bakanları Cumhurbaşkanı atayacak. Ve atanan bakanlar milletvekili olma zorunluluğu yok. Bakanlar meclise karşı değil, cumhurbaşkanına karşı sorumlu. Peki, cumhurbaşkanını kim denetleyecek. ‘5 senede bir milletimden onay alırım. Bu yeter’ denilmek isteniyor bu anayasa değişikli ile. Hani egemenlik kayıtsız, şartsız milletindi. Rektörleri, büyükelçileri atama yetkisi cumhurbaşkanına veriliyor. Cumhurbaşkanının meclisi yenileme hakkı var. Bu hak milletvekillerinde veriliyor ama bir farkla. Eğer mecliste 5'te 3 çoğunluğu sağlarsa, cumhurbaşkanı tek başına." dedi.
Anayasa değişikliklerini kadın hakları açısından değerlendiren Moroğlu, "2016 yılının mayıs ayında mecliste bir araştırma komisyonu kurulmuştu, bu komisyon 490 sayfalık 'Aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen nedenlerin araştırılması' konulu bir rapor hazırladı. Raporun son bölümünde öneriler var. Bu önerilere baktığınız zaman bugüne kadar kadınlara verilmiş hakların geri alınmak istendiğini görüyorsunuz. Bu rapor şu anda Meclis komisyonundadır. Demokrasinin olmadığı, Laiklik ilkesinin göz ardı edildiği yerde kadın hakları yoktur." dedi.
"KADIN GÜÇLENİRSE ÜLKE GÜÇLENİR"
Medeni Kanun değiştiği için kadın hareketi Türkiye’de güçlü olduğunu anlatan Moroğlu, "Uluslar arası planda iz bırakan çalışmalar yapmıştır. Atatürk’ün açtığı o aydınlık yolda kazandığı hakların bilincinde olan her kadın eşitlik için mücadelesini veriyor. Çünkü kadın güçlenirse ülke güçlenir." dedi.
EJH