YEREL GÜNDEM
"LAİKLİK OLMAZSA, DEMOKRASİ OLMAZ!"
Günlük yaşamda çok kullandığımız bir deyimdir. “Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek” yapılan işin ya da söylenen sözün göründüğü gibi olmadığını, arkasında konuyla direk alakalı olmayan başka bir niyet olduğunu anlatır.
Edirne’de bir süredir, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Diyanet’in yapmış oldukları protokol ile 04-06 yaş çocuklara din eğitimi vermeyi karar altına almaları konuşuluyor. Hangi talebin üzerine bu kararı aldıkları ise ayrı bir tartışma konusu...
VELİ-DER (Öğrenci Veli Derneği), eğitim sendikalarının da destek verdiği bir açıklama ile bu protokolün yanlış olduğunu, 04-06 yaşta çocuklara soyut kavramların öğretilmesinin bilimsel olmadığına dair görüşünü açıklayarak protokolün iptal edilmesini istemiş...
Bunda sorun var mı? Yok.
Sorun ondan sonra yapılan açıklamada, açıklamayı yapanlar içlerindeki kin ve nefreti kusmuşlar.
Kim bu açıklamayı yapanlar?
Bugüne kadar temsil ettikleri kesimlerin, hakları veya mağduriyetleri için sokakta pek görünmeyen "Sendikacılar".
"6-9 yaşında kızlar evlenebilir" diyen Nurettin Yıldız’ın Edirne’de konferans vermesine öncülük etmiş kişi ve kurumlar.
Ne diyorlar?
“İkna odalarını unutmadık”
Buna söylenecek tek bir cevap var: Hoppala!
Ya kardeşim: "İkna odaları"nın, "Protokole karşıyız; bilimsel, demokratik, laik eğitim istiyoruz" talebi ile ne ilgisi var?
"Bu talep ideolojik"
El insaf: "Bilimsel, demokratik, laik" eğitim istemek ideolojik midir? Ülkemiz "laik" değil midir?
"Bu ülkenin %99'u Müslüman"
Eh sorun ne? Sizin ibadetinizi yapmanıza engel bir durum mu var? Hayır!
"Çocuklarımıza Kur'an öğretmek istiyoruz"
Tamam. Öğretin, bu sizin tercihiniz. Engel var mı? YOK. İmkan var mı? VAR. Diyanetin de destek verdiği Kur’an kursları neredeyse her sokakta hizmet verir halde...
O zaman mesele nedir? Mesele siyasidir.
VELİ-DER'in yapmış olduğu açıklama sonrası sokağa dökülen sizler! Besbelli ki siyasi dünya görüşlerinizin gereğini yerine getirmişsiniz. Bu sizin siyasal anlayışınız olabilir. Ama lafı dolandırmayın. Çıkın açıkça şunu söyleyin...
"Bizim derdimiz üzüm yemek değil! Biz bu uygulanan eğitim sistemine karşıyız. Derdimiz laik eğitim sistemidir. Biz dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek istiyoruz." deyin, deyin ki herkes nerede duracağını bilsin.
Ama unutmayın... "Laiklik olmazsa demokrasi olmaz".