Terör örgütü PKK/KCK'nın talimatıyla 1 Ağustos 2023'te İstanbul'un 4 farklı noktasında yangın çıkarılmaya çalışılmasına ilişkin 15 sanık hakkında, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "terör amacıyla orman yakma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi", silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "mala zarar verme" suçlarından dava açıldı.
Örgütün yayın organlarında Türkiye'nin farklı bölgelerinde orman yangınları çıkarılması talimatının verildiği belirtilen iddianamede, yangınların ardından yakalanan bazı örgüt mensuplarının itirafları da bulunuyor.
Buna göre, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 2019'da yürüttüğü soruşturma kapsamında örgütün Suriye uzantısı PYD/YPG içerisinde faaliyet gösterirken yakalanan "Azad Dilan" kod adlı terörist Barış Kargın, "Toplantı bir saat sürdü. Bu şahıs bize 'YPS'nin yeni bir döneme girdiğini, bu dönemde metropollere yönelik saldırılar olacağını, turizm hedef alınarak Türkiye ekonomisine darbe vurulmasının planlandığını, örgütün zor durumda olduğu bu zaman diliminde eylemselliği artırmak için bizlere büyük görevler düştüğünü, metropollerde YPS adına değil İntikam Fedai Hareketi (İFH) ve Anti Faşist Hareketi (AFH) adı altında eylemlerin yapılacağını' söyledi." ifadelerini kullandı.
Terörist Kargın, toplantıda 14 örgüt mensubunun daha olduğunu, diğerlerinin de kendisi gibi metropollere gönderileceğini tahmin ettiğini anlatarak, görevlendirildiği İzmir'de turistlerin yoğun olduğu bölgeleri seçmesinin istendiğini söyledi.
İddianamede, Bayrampaşa'daki bir alışveriş merkezinde şüpheli cisim patlaması meydana geldiğine ilişkin emniyete ihbarda bulunulması üzerine ekiplerin olay yerine gittiği, patlamayı gerçekleştiren sanık Sinan Aslan ve yaşları küçük D.B'nin burada yakalanması ve tespit edilen diğer sanıkların gözaltına alınmasıyla soruşturmaya başlandığı kaydedildi.
İddianamede, 1 Ağustos 2023'te Bayrampaşa'daki bir alışveriş merkezinde, 24 Haziran 2023'te Esenler Otogarı'nın etrafındaki otluk alan ile bir giyim mağazasında , 1 Ağustos 2023'te Şile'de ve Sultangazi Kent Ormanı'nda terör örgütü PKK/KCK tarafından yangın çıkarılmaya çalışıldığı, bu yolla Türkiye'nin zarara uğratılmak istendiğinin tespit edildiği belirtildi.
Fransa'da yaşayan "Agit-Lejvan" kod adlı sanık Yusuf Sürer'in terör örgütü PKK/KCK adına eylem yapması için sanık Mehmet İhsan Güney'e para gönderdiği, sanıklar Fethullah Arslan ve Güney'in de aldıkları talimatla birlikte hareket ettiği anlatılan iddianamede, söz konusu paraların sanıklar Özgür Günez ve Veysel Elboğa aracılığıyla sanık Serhat Doğan'a verildiği aktarıldı.
İddianamede, Doğan'ın da yaşı küçük çocuklar ile diğer sanıklara talimat vererek, bomba yapımında kullanılacak maytap, kibrit ile küçük yoğurt kutuları gibi malzemeler almalarını istediği, bunlar temin edildikten sonra sanık Yusuf Edis'in talimatıyla patlayıcı ve yanıcı madde düzenekleri oluşturulduğunun belirlendiği, Şirinevler'de örgüt tarafından kiralanan Doğan'ın yaşadığı evde sanıkların bomba düzeneği hazırladıklarının tespit edildiği vurgulandı.
Sanık Alişan Bulut, ifadesinde "Rodem" kod adlı sanık Serhat Doğan'ın kendisinden kuru otların olduğu boş arazilerin videosunu çekmesini istediğini, birkaç video çektiğini ancak bunu keşif amacıyla yapmadığını öne sürdü.
Doğan'ın Şirinevler'deki evinde boş alkol şişeleri, küçük yoğurt kutuları ve yüklü miktarda dolar gördüğünü kaydeden Bulut, sanıklar Yusuf Edis, Muhammet Yanıt ve Mehmet Emin Yıldırım'ın da bu evde yaşadığını anlattı.
Sanık Sinan Aslan da Doğan ve Edis'in alışveriş merkezindeki yangından bir hafta önce evde bomba düzeneği hazırladıklarına şahit olduğunu, Doğan'ın kendisine "Ateşin Çocukları İnisiyatifi" başlıklı video izlettiğini aktardı.
Aslan, Serhat Doğan'ın suça sürüklenen çocuk D.B. ile kendisine bir hafta arayla Esenler'deki ormanlık alan ve Bayrampaşa'daki bir AVM'de mağazaların önüne bırakmaları için çanta verdiğini, kendilerinin de bu talimatları yerine getirdiğini anlatarak, "Eve geldikten 10 saat sonra o kutular yanacak.' dedi. Haberlerde bıraktığımız kutuların yandığını gördük. Pişman oldum. Ben Serhat Doğan tarafından kullanıldığımı düşünüyorum. Örgütle herhangi bir bağım yoktur." ifadelerini kullandı.
Sanıklara talimat verdiği değerlendirilen Serhat Doğan ise hakkında söylenen kibrit, maytap ve yoğurt kutusu aldırdığı iddiaları ile patlayıcı düzenek hazırladığına ilişkin beyanların yalan olduğunu savundu.
D.B'ye aldırdığı yapıştırıcılarla sanık Yusuf Edis'in evdeki kibritleri kullanıp karton üzerine bir şeyler yaptığını iddia eden Doğan, diğer sanıkların kendisine iftira attığını, evdeki patlayıcı maddelerden haberi olmadığını söyledi.
Olayın yaşandığı gün sanıkların nerede olduğunu bilmediğini öne süren Doğan, şunları kaydetti:
"Evde benim dikkatimi çeken tek şey kibrit kutularıydı. Kibrit kutuları harici evde bulunan patlayıcı madde görmedim. Kibrit kutularının da neden evde olduklarını kimseye sormadım. Hiçbir zaman patlayıcı madde yapmadım. Bu konuda kimseden bir şey öğrenmediğim gibi kimse ile bir irtibatım da olmadı. Hiç kimseye bir eylem talimatı vermedim. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum."
İddianamede sanıklar Serhat Doğan, Sinan Aslan, Yusuf Edis, Yusuf Sürer, Alişan Bulut, Fethullah Arslan, Mehmet Emin Yıldırım, Mehmet İhsan Güney, Mehmet Oktay Yılmaz, Muhammet Yanıt, Özgür Günez ve Veysel Elboğa hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "terör amacıyla orman yakma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi", "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "mala zarar verme" suçlarından ayrı ayrı 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 16,5'ar yıldan 47'şer yıla kadar hapis cezası istendi.
Yaşları küçük D.B, Ç.K. ve B.S. hakkında ise aynı suçlardan 44,5'er yıldan 61,5'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.