Kırklareli Lüleburgaz'da ikamet eden 76 yaşındaki Sadullah Özgür, 1985'te Bulgaristan'ın politikalarına karşı çıktığı gerekçesiyle uygulanan baskılar nedeniyle zor günler geçirdi.
Türkçe konuştuğu ve Türk ismi kullandığı için birçok defa sorguya çekilerek maaşı kesilen Özgür, baskılara boyun eğmedi.
Zorunlu göçle ana vatanına dönebilmek için iki kez kamplarda tutulan Özgür, ailesiyle Kapıkule'den Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra rahat nefes alabildi.
Türkiye'de ailesiyle yaşayan Özgür'ün yıllar önce anne ve babası, 3 sene önce de eşi hayatını kaybetti.
Özgür, acı dolu günleri, geriye kalan birkaç fotoğrafa bakarak hafızasında canlandırıyor.
Özgür, 1984'te Türkçe olan adlarının zorla değiştirildiğini, ardından zulme uğradıklarını dile getirdi.
Türkçe konuşana ceza kesildiği dönemde çok zor günler geçirdiklerini vurgulayan Özgür, bazı arkadaşlarına kamplarda şiddet uygulandığına şahit olduklarını belirtti.
Özgür, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Özal'ın sayesinde zorunlu göç çıktı. Oğlum 17 yaşındaydı, askerlik çağı diye salmadılar. Bulgar arkadaşlar vardı, onların yardımıyla pasaport çıkardık. Annem ile babamı bindirdim arabaya, Kapıkule'ye kadar getirdim. Kapıkule'ye gelmeden bir hafta önce kamplarda kaldık. İki kere kampta kaldım. Çocuğu, anne ve babamı getirirken kaldım, sonra eşim ve kız çocuğumu getirirken yine kaldık kamplarda, hep zorluk... Bulgaristan'da idareye karşı ağzını açamazsın, açarsan yandın, hele Türk isen."
Özgür, Türkiye'ye geldiklerinde kendilerine her türlü kolaylığın sağlandığını ve sahip çıkıldığını vurgulayarak, bundan dolayı minnettar olduğunu dile getirdi.
Yaşadıkları acıları ve zulmü artık unutmaya çalıştıklarını aktaran Özgür, o yıllar aklına geldiğinde çok duygulandığını ifade etti.
Özgür, İstanbul, Manisa, Bursa'da arkadaşları olduğunu, onlarla sürekli telefonda görüşerek hasret giderdiklerini belirtti.