ENEZ MEKTUBU
Nevzat Sinan. 1985-1988 yılları arasında Enez’de Kaymakam… Artık emekli… Ressam… Sergileri var.. Bir yandan da anılarını yazıyor… Yaptığım bir araştırma nedeniyle kendisini aradım.. Bana yardımcı olmak için bu anılarından Enez’le ilgili bölümlerin taslağını tümüyle gönderdi. Bir solukta okudum. Bir bölümü vardı ki bugün için ders alınması ve aynı yanlışa düşülmemesi gerekiyordu. Kendisinden izin istedim ve bu bölümü aşağıda sizlerle de paylaşıyorum.
“Sabah çok erken saatte karyolanın başındaki telefon çaldı. Arayan Hudut Bölük Komutanı Erol Üsteğmendi. Çeltikçilerin, Gala Gölü’ne pompalarını bağlayıp Gölün suyunu çeltik tarlalarına taşıdıklarını bildiriyordu. Hemen tarım müdürü Necati ULUDAĞ’ı ve İlçe Jandarma Komutanını aradım. Bir saat sonra ekip olarak Gala Gölündeydik. Göl etrafında olanları görünce gözlerimize inanamadık. Milyonlarca balığın, gölün suyu çekilmiş olan kenarlarındaki bataklığa yapışmış ve öldüklerini gördük.
Enez halkının üçte biri, geçimini, Gala Gölü’nde avladıkları ve canlı olarak ihraç ettikleri yılan balığından sağlamaktaydı. Yani halkın ekmeği, o gün bataklıklar içinde kaybolmuş, gölün orta aynasında kalan bir avuç suda kalan balıklar sıkışmış, suyun oksijeni de bitmek üzereydi. Hemen Tarım Müdürlüğü ve Jandarma kuvvetleri marifetiyle tüm pompaları mühürlettim. Çeltikçi bir gecede gölün dörtte üçünü boşaltmış gözü, hala kalan bir kaşık sudaydı. Pompaları durdurunca fincancı katırlarını ürkütmüştüm”
Bu felaket daha sonra çok daha ilginç boyutlarda, siyasi malzemelerle yaşanmaya devam ediyor. Ama bizim konumuz Kuraklık ve Gala Gölü’nün geleceği ile ilgili olduğu için bu kadarı şimdilik yeterli.
***
Bu yıl da Trakya’da yıllardır görülmemiş bir kuraklık yaşanıyor. Hatta bu kuraklığın söz konusu yıllardaki kuraklıktan çok daha ciddi boyutlarda olduğu anlaşılıyor. Önümüzdeki yaz aylarında su sıkıntısının sadece çeltik tarlalarında değil, kentlerde de büyük ölçüde yaşanacağı görülüyor. O nedenle şimdiden alınması gereken önlemler var. Örneğin Çeltik ekimi bu yıl (mesela) %50 oranında sınırlandırılmalı. Gala Gölü’nden çeltiklere su taşımayı düşünmek şöyle dursun, doğal yapıyı korumak için Göle nasıl su takviyesi yapılacağı düşünülmeli, çeltikçiler başlarına gelebilecek felaketi hesaplayarak önlemlerini almalı ve sonunda gözyaşı dökmemeli.
Görünen köy kılavuz istemiyor.
***
Şimdiden bilinsin ki doğa ve çevre örgütleri ve tüm Enezliler artık 1988 yıllarının duyarsızlığı içinde değildir. Şimdilerde çevreciler Gala Gölü’nün doğasına uzanan elleri kırmak için hazır, bekliyorlar. Şimdiden ilan ediyorum : Yine aynı sorunlar yaşanır ve Gala Gölü bir SULAMA HAVUZU olarak kullanılmak istenirse bunun sorumlusu, bugünden önlem alması gereken Valiliktir, kaymakamlıklardır, Tarım İl Müdürlüğü’dür, Orman Su il Müdürlüğü’dür, çeltik komisyonlarıdır.
Sonuçta hiç kimse PİRİNÇ Edebiyatı yapmasın. Öncelikle “Gala’da niye eski bereketler yok, niye yılan balığı, kızılkanat, kadife, sudak, sazan, yayın, kerevit yok?” sorusunun yanıtını versin.
Yanıt sevgili SİNAN kaymakamımızın yukarıdaki anısında. Gala’da bereket o yıldan beri yok.