ENEZ MEKTUBU
Artık herkes bilmeli ki Bilim Kurulu murulu artık yok... Bunu hepimiz en başta, kurulun üyelerinin satır arası itiraflarından ve artık Cumhurbaşkanı’nın GÖNLÜNE GÖRE aldığı kararlar sürecinden hep birlikte gözlemliyoruz... Şimdi artık gündemi belirleyen maliyeden sorumlu damat Albayrak. Artık hedef; salgının söndürülmesi değil bu süreçte ekonominin mümkün olduğunca çabuk ve yeniden işlerliğinin kazandırılması.
***
Karşı değilim. Ölüm artışı riskleri göz önüne alınarak ekonominin işler hale gelmesini sağlayarak, işsiz kalanların işlerine dönebilmeleri, üretimin artırılması tercihini yapmak ve bunun kararını alabilmiş olmak yadırganacak, ayıplanacak bir tercih değildir. Ancak bunun ceremesini çekmek, faturasını 65 yaş üstü insanlara kesmek, dürüst ve doğru bir seçenek değildir. Devlet bu süreci de BİLİM KURULU ile birlikte götürmelidir. Alması gerekiyorsa 65 yaş üstü insanlar da, serbest bırakılmalı bu riske ortak olmalıdır.
***
Siz yönetim olarak maske takma zorunluluğunu sağlayamamış, fiziki mesafeye uymayanlara lafınızı geçirtememişseniz, artık sizi dinleyen de, inanan da kalmamışsa bu sizin beceriksizliğinizdir. Kurallara korkarak değil toplumsal yaşama saygısından ötürü uyan maskesini takan, ortalıkta it gibi dolaşmayıp, sağlık ve zaruret nedeniyle dışarı çıkması gereken yaşlıları evlere hapsetmişseniz bu doğru bir davranış değildir. Adalet değildir, sağlığımızla hiç ilişkisi de kalmayan bir kuraldır..
***
Hükümet misiniz? Öyleyse koyduğunuz kuralların herkes tarafından uygulanmasını sağlayacaksınız.. Hatta herkesten önce kendiniz bu kuralları uygulayacaksınız. Örneğin ben, Cumhurbaşkanı’nın her ortamda maskesiz olmasına, dolaşmasına bir anlam veremiyor ve yadırgıyorum. Maskesiz gezmeyi marifet sayanlarla sıkı mücadele edilmesini bekliyorum. İnanıyorum ki Enez’de maskesiz gezenleri toplayıp 2-3 gün tecrit etmenin yasal bir yolu mutlaka bulunur. Bulacaksınız... Tekrarında daha ağır müeyyideler uygulanabilir. Bu uygulama Taksim’de de uygulanabilir, uygulayacaksınız... Yakalananlar birkaç gün Hayırsız Ada’da misafir edilerek hükümetin koyduğu sağlık kurallarına uymamanın karşılıksız kalmayacağı anlatılabilir. Anlatacaksınız… “Yakalanan kısrak harmanı döver” diyerek hep 65 yaş üstünü harman sorumlusu yapmayacaksınız..
Güçlü devletten siz ne anlıyorsunuz ki? Maskesizleri sokağa salıp, kurallara uyanları evlere tıkmak mı güçlü olmak?
***
Özellikle Enez ve Keşanlı dostlarıma sesleniyorum. Artık kendi kendimizi korumak zorundayız. Hastalığı İstanbul’a hapsedip orada tüketmek varken 200 bin hastayı tüm yurda dağıttılar. İstanbul karantinadayken de ekonomik serbestlikler sağlanabilirdi. Sıfır noktasına getirdiğimiz vakaların, yöremizde önümüzdeki günlerde hızla yükselişine tanıklık edebiliriz. Umarım ve dilerim yanılırım. Şu 10-15 gün bence çok önemli. Kahramanlığın, gösterişin, tembelliğin anlamı yok. Maske çok önemli bir koruyucu. Artık iç çamaşırlarımız gibi hepimizin ayrılmaz bir parçası olmalı.
***
Kalabalıkları değil, sakin yerleri seçin, çok fazla yer değiştirmeyin. Dostlarınızı sayısal olarak, bu yıl için sınırlayın. Maske takmamakta direnenlerle ilişkinizi kesin.
Salın onları çayıra, otlasınlar...