ENEZ MEKTUBU
“Adam tek başına %30 oy aldı. Kıymetini bilemedik” diyenler var... Böyle akıl almaz yorumları okuyunca neyi nasıl anlatmak gerektiğini bilemiyorum. Muharrem İNCE, sanki cumhurbaşkanlığı seçim sürecini tek başına yürütmüş ve CHP'den de fazla oy almış-mış... Yani onca örgütün, kadınların, gençlerin ve özellikle de onca belediyenin verdiği emeklerin farkına varamayan veya inkar eden insanlarla nereye varılır?
***
İNCE o dönemde onlarca yerde miting yaptı. Elbette yoruldu. Ama her gittiği alanda hazır bir miting alanı ve organize olmuş kalabalıklar buldu. İstediği her imkan kendisine eksiksiz verildi. Yerel yönetimler ve örgütler çok önemli lojistik destek sundular. Duyurular yapıldı. Meydanlar süslendi, o meydanlar mitingin arkasından da temizlendi... Bunu göremeyen, görüp de anlayamayanlara da bu emekler haram olsun. “Şimdi de kalkmış, %31 oyu %51'e çıkarmak için yola çıkıyorum” diyor... "Sürüden ayrılanı Saray’dan kaparlar" diyeceğim ama asıl merak ettiğim başka sorular var...
***
Aslında parti içinden ya da dışından CHP’den cumhurbaşkanı olmak isteyen adayların en az 2 yıl önce meydana çıkmalarını, Anadolu’yu karış karış gezerek muazzam bir enerji yaratmalarını ve sonuçta her vilayette TÜM ÜYELER çapında yapılacak oylamalar sonucunda parti adayının belirlenmesini ben yıllar önce Keşan yerel basınında önerdim. Bu yazımı bulup yine paylaşacağım. Ama bu, bireysel olarak ve partiye rağmen olacaksa bu çok yanlış ve yakışıksızdır. Olmayacak duaya da AMİN demektir... Kerameti kendinden menkul bir zat kendisini parti(ler) üstü görerek bu yola çıkarsa hangi ekmeklere yağ ve bal olacağının hesabını da yapmalıdır. Bu süreçte kendisine sorulacak soruların, üretilen senaryoların altından kalkması mümkün değildir.
***
Örneğin... Bu perşembe günü yapacağı basın toplantısında, kahvehane üslubu ile dile getirilecek iddialar ve suçlamalardan daha önemlisi sorulacak sorulardır. Bence kendisine sorulacak ilk soru “Parayı nereden bulacaksınız, sponsorlarınız kim?” olmalıdır. Zira İNCE’nin sözü ettiği maceranın bütçesi milletvekili emekli maaşı ile karşılanamaz. Eğer İNCE gerçekten bu ülkeyi yönetecek kadar kendine güveniyorsa öncelikle kendini yönetecek bütçesini, gelir kaynaklarını, sponsorlarını açıklamak zorundadır. Bunu yapmazsa korkarım, CIA’ya, FETÖ’ye, SARAY’a dayalı senaryolarla uğraşmak zorunda kalır.
***
Partiye dönmesi, dönmesinin kabulü büyük bir disiplin zaafıdır... Keşke bu formülünü daha önce Parti kamuoyu ile paylaşsa ve bir model olarak ortaya koysaydı? Sanırım büyük ilgi görürdü. AKP nin başaramayacağı harika bir seçim maratonu olurdu. Ama “Ben, ben, yalnızca ben, hep ben” dendikçe kişilerin, huzursuzluk kaynağı olmaktan ve örgütsel harekete zarar vermekten öte hiç kimseye faydası olmuyor ve İNCE bunu hep yapıyor...