HDP'deki bazı üyeler, parti hakkında açılan kapatma davası nedeniyle seçimlere Yeşil Sol Partisi'nin çatısı altında katılmaya karar verdiler.
Yeşil Sol Parti listelerinde, kapatma davası nedeniyle siyasi yasak istenen adayların da bulunduğu ancak HDP'nin kapatılması durumunda bu adayların seçimlere katılmasına engel olunmayacağı belirtiliyor.
Anayasa Mahkemesi, 11 Nisan'da yapılan toplantısında HDP'nin kapatılması hakkındaki dosyayı raportöre gönderdi. HDP yönetimi ise bu olasılığa karşı önlem olarak Yeşil Sol Parti çatısı altında seçimlere katılmaya karar verdi ve adayları YSK'ya teslim etti. Ancak kamuoyunda HDP'ye üye adayların partiye bağlılığı ve siyasi yasak tehdidi altındaki adayların durumu hakkında sorular sorulmaya başlandı.
İstifa Zorunlu Değil
Kanunen bir parti üyesi veya yöneticisi, seçimlere katılmak için başka bir parti listesinden aday olmak istediğinde, kendi partisinden istifa etmek zorunda değildir.
2018 yılında Milletvekili Seçim Kanunu'nun 16. maddesi bu yönde düzenlendi ve maddeye "Seçime katılma yeterliliği taşıyan siyasi bir partinin seçime katılmaması durumunda, bu partinin üyesi kendisinin ve üyesi olduğu siyasi partinin yazılı muvafakati alınarak başka bir siyasi parti tarafından aday gösterilebilir" ifadesi eklendi.
HDP'li hukukçular, bu maddeyi yorumlayarak, siyasi yasak istenen adayların Yeşil Sol Parti üyesi olmadığına dikkat çektiler ve bir parti çatısı altında seçimlere katılmak için o partiye üye olmanın zorunlu olmadığını vurguladılar.
Bu nedenle, hem HDP'nin Yeşil Sol Parti çatısı altında seçimlere katılacak adayları hem de CHP ve AKP ittifakının adayları, kendi partilerinden istifa etmek zorunda değiller.
Bu durumda, HDP'nin eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan, HDP üyesi olmaya devam ederek aynı zamanda Yeşil Sol Parti'nin adayı olarak seçimlerde yarışabilecekler.
Ancak, yasak getirilen adaylar seçilirlerse Meclis'te bağımsız milletvekili olarak görev yapacaklar.