Baro Başkanı Avukat Egemen Gürcün, suç duyurusu dilekçesini Başsavcılığa verdikten sonra adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Gürcün, Tekirdağ Barosu ve onu oluşturan avukatlar olarak İsrail'in işlediği insanlık suçuna sessiz kalmadıklarını kamuoyuna duyurmak ve her ne şartta olursa olsun insan haklarını savunmaya ve korumaya devam edeceklerini haykırmak amacıyla toplandıklarını söyledi.
İsrail'in 7 Ekim tarihinde meşru müdafaa iddiasıyla Filistin halkına yönelik acımasız ve orantısız bir saldırı başlattığını hatırlatan Gürcün, "42 gündür devam eden bu saldırılar dünyanın gözü önünde sistematik bir soykırıma dönüşmüş durumdadır. İsrail orantısız güç kullanarak sivillere, hastanelere saldırması ayrıca Gazze'deki Filistinlilerin elektrik, su, gıda gibi temel ihtiyaçlara erişimini engelleyerek sivilleri topluca yerlerinden ayrılmaya, yaşadıkları toprakları terk etmeye zorlaması, açıkça ifade etmek gerekir ki İsrail'i uluslararası ceza hukukunda savaş suçu olarak tanımlanan birçok eylemin faili haline getirmektedir." dedi.
Gürcün, dünyanın gözü önünde cereyan eden insanlık suçuna ve halklarının protestolarına tepki vermeyen devletlerin tüm insanlık adına kaygı ve utanç verici olduğunu dile getirdi.
Çocukların gözyaşları ile bulanan, feryatları ile çınlayan topraklarda olan bitenler karşısında işlenen suçlardan birisi de susmak olduğunu aktaran Gürcün, şöyle devam etti:
"Soykırım ve insanlığa karşı suçların vatandaş veya yabancı tarafından yabancı ülkede işlenmesi halinde de Türk Kanunlarının uygulanabileceği ve Türk mahkemelerinde yargılama yapılabileceğinin düzenlendiği, Türk Ceza Kanunun 13. maddesine dayanarak, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Kohen, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığına biraz önce suç ihbarında bulunduk." ifadelerini kullandı.