Pro. Dr. Atik, Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen basın toplantısında, Karaevli Mahallesi'ndeki Hera'nın Şehri'nde 2000'den beri kazı çalışmalarının devam ettirildiğini belirtti.
Milattan Önce ve sonra farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan Tekirdağ'daki kazılarda, Hera'nın Şehri'nde Trak uygarlığının günlük yaşamına ait eşyalar, mezarlar ve çeşitli eserlerin gün yüzüne çıkarıldığını söyleyen Atik, "Kazılardan önce Traklarla ilgili bilgi sahibi değildim. 2000 yılında bir hocamız ve o zamanki müze müdürümüz bana gelerek kazı çalışması yapmam için teklifte bulundu. Kısa sürede projemizi tamamlayıp o yıl içinde kazıya başladık." şeklinde konuştu.
Atik, Trakların, Yunan tarihçi ve antik yazar Herodot'a göre Hindulardan sonra dünyadaki en kalabalık halk olarak bilindiğini dile getirdi.
Traklar'ın tarih boyunca farklı ülkelere göç ettiğini anlatan Atik, "Bizim topraklarımıza geldiğinde Traklar, burasının bereketli topraklar olduğunu görüyor. Devlet kurmasalar da buraya yerleştiklerini ve hatta Marmara Denizi'nin Trak denizi olarak anılmaya başladığını görüyoruz. Antik kentteki kazılar çok önemli. Bizim antik kentte bulunan kalıntılar başka yerlerde henüz bulunmadı. Çünkü bunlar Traklar'a özgü buluntular." dedi.
Atik, kazılardan ortaya çıkarılan buluntular ve antik yazarların yazılarından elde edilen verilere göre Traklar'ın dikenli deniz salyangozundan ilaç ürettiğini aktardı.
Atik, antik kentteki kazıları 12 aya yaymak istediklerini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşerek burayı ören yeri yapmak için gerekli izinleri aldık. Ören yeri projesi için üç canlandırma yapmayı düşünüyoruz. Mezarın yarı açık canlandırması, ilaç fırınının bir canlandırması ve kentin girişindeki tümülüs şeklindeki yapının canlandırılması. Bu canlandırmaların için Traklar'ı anlatan animasyonlar olsun istiyoruz. Kentin ortasında da Trak kralının canlandırması olsun. Bu canlandırmaları yaparak antik kenti turizme kazandırmak istiyoruz."