Vatandaşlar için evde yapacakları pratik bir tarif hazırladıklarını belirten Dinar, "Öncelikle dananın karaciğerini bir tahtanın üzerine yatırıp üzerindeki zarı alıyoruz. Elimizden geldiğince ciğeri ince ince doğrayacağız ve bu arada içerisindeki sinirleri de almalıyız." şeklinde konuştu.

Doğranmış ciğerlerin bir kevgirin içerisine konularak bol suyla yıkanması gerektiğini vurgulayan Dinar, tarifi şu şekilde sürdürdü:

"Ciğeri bir süre dinlenmeye bıraktıktan sonra tavamızı hazırlayacağız. Tabii bizim restoranlarda ciğeri pişirdiğimiz tavalar özel ancak evdeki tavayla da ciğeri pişirebiliriz. Zeytinyağı ya da başka bir yağ değil ciğeri pişirirken ayçiçeği yağı kullanmaya özen gösteriyoruz.

'Elimizde Kepçeyle Bekliyoruz'

Dinlenmeye bıraktığımız ciğeri unladıktan sonra tavamızdaki kızgın yağın içerisine serpiştiriyoruz. Tava ciğer dünyanın en çabuk pişen yöresel lezzetlerinden biri olduğu için elimizde kepçeyle bekliyoruz. Ciğeri bir dakika kadar tavada 'caz cuz' sesini duyup pişirdikten sonra tabağımıza alıyoruz. Kehribar kadar sarı, kelebek kadar hafif bir tava ciğer çıkıyor karşınıza."

Dinar, tava ciğerin yanına kurutulmuş biberin yakıştığını belirtti.

Söz yazarı ve bestekar merhum Beyazıt Sansı'ya ait "Tava Ciğeri" türküsünü anımsatan Dinar, "Biz de 'Edirne'ye gel ciğerimi ye' sloganıyla misafirlerimizi Edirne'mize bekliyoruz. 'Tavası var ciğeri var, yanında da biberi var, a be güzel Edirne'm sende daha neleri var. diyor türküde." dedi.