GELENEKSEL İPSALA ENEZ ANIZ YAKMA ŞENLİKLERİ BAŞLADI

GELENEKSEL İPSALA ENEZ ANIZ YAKMA ŞENLİKLERİ BAŞLADI
İsmet Esengin yazdı

SUYA YAZI YAZMAK / İsmet Esengin

GELENEKSEL İPSALA ENEZ ANIZ YAKMA ŞENLİKLERİ BAŞLADI

Bölgemizde çeltik hasadının başlamasıyla birlikte büyük bir görsel şölen olan ‘Geleneksel Anız Yakma Şenlikleri’nin startı İpsala’dan verildi. Çeltik hasadını bitiren bütün üreticilerin büyük bir coşkuyla bu şenliğe katılması bekleniyor. Konu ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Çeltikçiler Birliği Başkanı Sedat Pilav Türkiye’de üretilen pirincin %44’ünün Edirne’de, bunun çoğunun da İpsala ovasında üretildiğini; 2019 yılında yaklaşık 420 bin ton çeltik hasadı beklediklerini belirtti. Konuşmasına gözyaşları içinde devam eden Pilav bu büyük başarıyı da anız yakma şenlikleri ile taçlandırmak istediklerinin altını çizdi. Basın toplantısına katılan basın mensupları da bu açıklamayı yaşlı gözlerle izlediler. Anız yangınından doğan dumanın iyice yoğunlaşması göz yaşlarının yanında yoğun öksürüğe de yol açınca tüm katılımcılarrüzgara göre konumlarını değiştirmek zorunda kaldılar.

Çıkıntı bir basın mensubunun "Sayın Pilav, bu bölge aynı zamanda çok övündüğümüz Gala Gölü milli parkının ve kuş cennetinin olduğu yer. Bu yangınların buradaki canlılara ve eko sisteme verdiği zarar konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusu ortamı biraz gerdi. Öksürük nöbetini atlatan ve göz yaşlarını silen Pilav, "Bu soruyu duymamış olayım. Şunun şurasında iki üç haftalık bir şenliğimiz var. Kuşlar bu sürede başka yere uçabilirler. Sonuçta kanatları var. Buradan mağduriyet çıkarmayın. Hem kuşların göç yoluna havaalanı yapıldığında devlet büyüklerimiz ‘Kuşlar da başka yoldan göçüversinler canım’ dememişler miydi?" cevabı ile basın mensubunu bir güzel haşladı.

Aynı basın mensubu "İyi ama anız yakmak 1993 yılından beri yasaklandı. 2872 sayılı Çevre Kanunu ve kanunda değişiklik öngören 5491 sayılı kanun ile 6831 sayılı orman kanununa göre suç teşkil etmektedir. Cezası dönüm başına 60,11 TL‘dir. Su havzasına yakın olduğu için sizlerin cezası 5 kat fazla olacaktır." diye diklenmesi üzerine iyice hiddetlenen Pilav, "Bu cezalar devletimize katkımız olsun. Seve seve veririz. Zaten kontrol eden de yok. Sana ne oluyor? Şenliğimize ne hakla gölge düşürüyorsun? Hem anızları yakmazsak çeltik sap ve kökleri kök çürüme hastalığına yol açar. Bu da verimi düşürür. Ülke ekonomisi zarar görür. Yoksa sen vatan haini misin?" diyerek çıkıntı basın mensubunun ağzının payını verdi.

Basın mensubu da dişli çıktı: "Beyefendi; anız yakmak verimi artırmaz, tam tersine verimli toprakların katilidir. Toprakta verimli tarım yapabilmek için en önemli etkenlerden biri toprağın üst katmanındaki organik madde oranıdır. Vasat bir toprakta bu oran %3’ten fazla olmalıdır. %5 ve üzerinde ise o toprağa verimli toprak denir. Tema raporuna göre ülkemiz topraklarının %99’unda organik madde %1 ve altındadır. Anız yakma ile üst tabaka sıcaklığı 750 derecelere kadar ulaşmakta, verim için önemli organik maddeyi de yok etmektedir. Bu arada toprağın havalanmasını sağlayan omurgasızlar da yok olmaktadır. Ekosistem için gerekli olan canlı yuvaları tamamen tahrip edilmekte, av ve kuş cenneti olan bölge cehenneme çevrilmektedir. Bu yüzden kuş ve diğer canlı popülasyonu ve çeşitliliği risk altına alınmaktadır. Yoğun dumanın yarattığı hava kirliliği ise tarifsiz bir çevre katliamıdır. Anız yakılarak sap ve köklerin topraktaki azot dengesine sağlayacağı katkı da ortadan kaldırılmaktadır. Sonrasında toprağa verilen kimyasal gübre organik madde artmasını sağlayamadığı gibi uzun vadede toprağın zehirlenmesine de yol açmaktadır. Üstelik sorunu az bir yatırımla anız ve sap parçalama makinaları ile çözebilirsiniz. Bu tip makinalar devasa traktör, biçerdöver ve tohumlamamakinalarını gördüğümüz çeltik ağaları için çok da büyük bir yatırım değildir. Benim internetten araştırdığım kadarı ile bu makinaların ederi 5bin ila 25 bin TL arasındadır. Ayrıca tarlada kalan saplar için azot dengeleme gübresi kullanılması da kalan kök ve sapların hızla çürüyüp gübre görevi görmesini sağlamaktadır. Tüm bu işlemler topraktaki organik madde oluşumuna destek olmakta ve verimliliği arttırmaktadır. Hala niye anız yakmakta ısrar ediyorsunuz." diyerek Pilav'a kafa tuttu.

Şalterleri iyice atan Pilav yanındaki maraba Osman Pirinç’e talimat vererek basın mensubunu yaka paça alandan attırdı. Osman Pirinç tarafından güzelleştirilen basın mensubunun gerçek gözyaşları içinde arabasına binip uzaklaşmasından sonra basın mensubunu bozgunculukla suçlayan Pilav, "Eve gidince hanımınızdan kuru fasulye pilav yapmasını istemeyi biliyorsunuz. O pilavı sofranıza getiren Çeltikçilere bir anız yakma şenliğini çok görüyorsunuz." diye çemkirdi. Seneye daha büyük bir katılımla şenliği gerçekleştireceklerini belirten Pilav bir kez daha dumandan öksürük nöbetine tutularak alkışlar arasında konuşmasına son verdi: "Ne diyelim, duyarsız üreticilere, duyarsız yöneticilere ve öylece seyreden duyarsız vatandaşlara SELAM OLSUN!"

Sözün Özü: Yaktığın yerleri toprak deyip geçme tanı!