Medicana Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, böbrekler, karnın arka duvarında, belin iki yanında ve karın zarının arkasında yer alıyor. Ortalama 10-12 cm boyunda ve 120-160 gram ağırlığındadır. Kurufasulye tanesi biçiminde olan iki adet böbreğin tepesinde, kana önemli hormonlar salgılayan birer böbreküstü bezi yer alıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Ziya Mocan, böbreklerin vücuttaki önemiyle ilgili olarak "Böbrekler, pek çok işi aynı anda yapar. Atıkların idrarla vücuttan atılmasını, vücuttaki tuz, su ve mineral dengesinin belirli bir seviyede tutulmasını sağlar. En sessiz ve hassas organlardan biridir. Damar yönünden çok zengindir." dedi.

Mocan, damar yapılarındaki değişikliklerin böbreklerde deformasyona yol açabileceğini hatırlattı.

Tansiyondaki iniş çıkışların, böbrek fonksiyonlarını etkileyebileceğini belirten Mocan, "Böbrek ağrısı, sıkça sırt ağrısı ile karışabilir. Ağır kaldırma sonrası oluşan sırttaki kas ağrıları, daha aşağıda hissedilir. Böbrek ağrıları ise daha yukarıya, bele vurur ve derinde hissedilir. Ağrı keskindir. Böbreğin kendi doku hasarı ile giden nefritlerde, akut ve kronik böbrek yetmezliklerinde böbrek ağrıları görülmez. Fonksiyonlar bozulduğunda böbrek ağrısı olmaz. Bu iyi bir koruma mekanizması değildir ve fark etmeden böbrek yetmezliğine girilmesine yol açabilir." ifadelerini kullandı.

Mocan, sistemik hastalıkların hepsi şeker hastalığı, hipertansiyon, damar sertliği ile seyreden kalp hastalıkları, romatizmal hastalıklar, bağışıklık bozukluklarının böbreklerde hasara neden olabileceğini aktararak, "Özellikle kontrolsüz hipertansiyon, şeker hastalığından sonra böbrek hastalığının en önemli nedenidir. Bu nedenle tüm vücudu ilgilendiren bu hastalıklarda böbreklerin kontrol edilmesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Mocan, "Kronik böbrek hastalığı dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı problemidir. Tüm dünyada yaklaşık 850 milyon, ülkemizde ise 9-10 milyon kişinin çeşitli evrelerde böbrek hastalığının olduğu bilinmektedir." yorumunu yaptı.

Gruptan yapılan açıklamada böbreklerin korunması için dikkat edilmesi gerekenler ise şöyle sıralandı:

"Bir günde ortalama 2.5-3 litre su içilmelidir. Gereksiz yere ağrı kesici kullanımından kaçınılması gerekir. Özellikle ileri yaştaki kişiler, ağrı kesici kullanımında daha dikkatli olmalıdır. 45-50 yaş üzerinde et ve tavuk gibi saf proteinli gıdalardan uzak durulmalı, sebzeli yemeklere ağırlık verilmelidir. Tansiyon, 120/80 mm/hg civarında tutulmaya çalışılmalıdır. Yağlı ve yüksek kolestrollü yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Boğazdaki (B-streptokoli) enfeksiyonları hızla tedavi edilmelidir. Orta yaşlarda iki yılda bir, 65 yaş üzerinde ise yılda bir böbrek testleri (üre, kreatinin, tam idrar, ürik asit) yaptırılmalıdır. İdrar yolları enfeksiyonları, hekim kontrolünde yakın takip ve tedavi edilmelidir. Bel ağrısı durumunda mutlaka böbreklere bakılmalıdır."