Edirne'de yaşanan bir borç skandalı, vatandaşların ne kadar dikkatli olmaları gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. 66 yaşındaki Şükrü Mandalı'nın telefonuna Edirne Belediyesinden bir mesaj geldi. Mesajda, eşi Kaşife Mandalı adına kayıtlı su aboneliğinden gecikme zammı hariç 11 bin 85 TL borcunun olduğu bildirildi. Şükrü Mandalı, Edirne Belediyesinden gelen mesajın ardından yaşadıklarını Gündem Gazetesine anlattı.

Edirne Belediyesinden gelen su borcu mesajı Şükrü Mandalı'yı şok etti. Faturalarını düzenli olarak ödeyen ve tahsilat makbuzlarını saklayan Mandalı, borcunun olmadığını kanıtlasa da tepkili. Edirne Belediyesinden gönderilen mesaja göre Mandalı'nın su borcu gecikme zammı hariç 11 bin 85 TL 34 kuruş olarak gözüküyor. Mesajda ödeme yapılmaması durumunda yasal takip başlatılacağı belirtiliyor. Emekli 66 yaşındaki Şükrü Mandalı, mesajı okuduktan sonra soluğu Edirne Belediyesinde alıyor ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile görüşmek istiyor. Mandalı: "Belediye başkanıyla görüşmek için belediyeye gittim ama beni kabul etmedi. Böyle zamanlarda bizi insan yerine koymuyorlar, seçim zamanı insan sayıyorlar. Bu mudur vatandaşlık görevleri? Bir vatandaşla iç içe olamayan başkanlığı ben ne yapayım? Bu insanlık dışı bir olay. Zoru gördükleri zaman kapımıza kadar geliyorlar, seçimler bittiği zaman 'defol git' diyorlar. Bunların işi bu." dedi.

MAKBUZLAR OLMASA NE YAPACAKTI?

Su tahsilat makbuzlarının elinde bulunmaması halinde parayı ikinci kez ödemek zorunda kalacağını söyleyen Şükrü Mandalı: "İcralık olur, belki hapse bile girebilirdik. Ama elimde makbuzlar olduğundan dolayı herhangi bir şey talep edemeyecekler." ifadelerini kullandı.

FENALAŞIR DİYE İLAÇLARLA GİTTİ

Mandalı, kullandığı ilaçlarını da göstererek; Edirne Belediyesine giderken rahatsızlanma riskine karşılık ilaçlarını da yayında götürdüğünü söyledi. Mandalı, 5 defa anjiyo olduğunu açıklayarak: "Kalbimde 5 tane stent var. 2 kere kalp krizi geçirdim. O yüzden belediyeye gittiğimde parayı tahsil etmek isterler de fenalaşırım diye ilaçlarım ile birlikte gittim. Ben bu ilaçlar ile tedavi oluyorum ve yaşıyorum. Benim yerimde başkası olsa ne yapardım?" dedi.

"BAŞTAKİLER İŞİ TAKİP ETMİYOR"

Daha önce böyle bir olay yaşamadığını belirten Mandalı, bütün borçlarını düzenli olarak ödemeye çabaladığını ve makbuzlarını sürekli sakladığını söyleyerek: "Kimseye bir borcum yoktur. Her şeyimi zamanında ödüyorum. 2010 yılının makbuzları bile elimde var. Dün gidip görevlilerle görüştüm. Görevliler bana 'memurun yanlışlığı' dediler. Olan vatandaşa oluyor. Benim gibi vatandaşlar orada rezil oluyorlar. Bir de makbuzları göstermeden önce 'ödeseydin çıkardı' diyorlar. Ben borcumu ödemişim, sen defterine işlememişsin. Ben ne yapabilirim? Dosyayı da ben işleyeceksem sen orada neden oturuyorsun? Görev neyse onu yapmak gerekir." sözlerine yer verdi.

"NASIL İNANABİLİRİM?"

Mandalı, makbuzları göstermesinin ardından durumunun düzeltildiği bilgisinin kendisine verildiğini söylerken: "Bu saate kadar borçlu görünüyordum ama az önce 'düzelttik' dediler. Nasıl inanabilirim? 'Borcu yoktur' yazısı isteyeceğim. Çünkü bunlara güvence yok. Yarın bana icra da getirebilirler. Elimde makbuzlar olduğu için zaten bir şey yapamadılar. Makbuzları toplamasam doğrudan icraya, belki de icradan hapse gideceğiz. 'Vatandaş borcunu ödemiyor, borcuna sadık değil' diyorlar." dedi.

"VATANDAŞI HARCIYORLAR"

Vatandaşları makbuz biriktirmeleri konusunda uyaran Mandalı: "Herkes makbuzlarını toplasın. 2010 yılından beri bu makbuzlar bende duruyor. Hepsini ödediğimi gösterebiliyorum. Şu anda 5 kuruş borcum yok. Ev vergilerini dahi ödemişim. Borçlarıma sadık olarak ödemeye çalışıyorum. Vatandaşlık görevim neyse onu yapmaya çalışıyorum ama diğer taraftan milleti harcıyorlar." ifadelerine yer verdi.