Didem Ayşe ve Gökhan G.'nin 2018 yılında dünyaya gelen çocukları Mustafa'nın özel bir hastanede yapılan tetkikler sonrasında SMA Tip-1 tanısı konulurken, aile, çocuklarının tedavisine başladı.

Ancak bir süre sonra baba Gökhan G., tehdit ve hakaret suçlarından tutuklandı ve 4 çocuğuyla kalan anne Didem, çocuğuna bakabilmek için işinden ayrıldı.

Yarım Kampanyasından Toplanan Paralar Şahsi Hesaplara Aktarıldı

Mustafa'nın ailesi, çocuğunun yurt dışında tedavi edilebilmesi için gerekli olan 33 milyon TL'nin toplanabilmesi adına Antalya Valiliği'ne müracaat etti. Bir yardım kampanyası başlatan aile, valilik hesabında tam 26 milyon TL topladı.

Ancak aile, yasal bir şekilde izin almadan başka bir yardım kampanyası daha başlattı. Yardımseverlerin gönderdiği tam 167 bin dolar para şahsi hesaplara aktarıldı.

Mustafa Hayatını Kaybetti

Gönüllülerin durumu fark etmesi üzerine toplanan paranın valilik hesabına aktarılması istendi ve kampanya durduruldu. Bu sırada ise Almanya'da yaşayan bir iş insanı, tedavi için 7 milyon TL'lik bağış yapacağını söyledi.

Ancak iş insanı, vereceği 7 milyon TL'nin valilik hesabına aktarılmasını istedi. Ancak para aktarılamayınca iş insanı yardım yapmaktan vazgeçti ve Mustafa Yağır 21 Haziran'da hayatını kaybetti.

Canlı Yayında İtiraf 

Ortaya çıkanlar sonrasında savcılıkta ifadesi alınan Didem G., yasa dışı bir şekilde topladıkları paranın evlerinde çıkan bir yangında kül olduğunu söyledi.

Daha sonra ise katıldığı bir TV programında savcılara yalan ifade verdiğini söyledi. Hatta öyle ki parayı kendisinin çekip kocasının bir arkadaşına verdiğini, paralarla lüks araçlar alınıp oto galeri ve oto yıkama yerlerinin açıldığını anlattı.

Polis ise ekranda gerçekleşen olaydan sonra Didem'i gözaltına aldı.

Büyükanne Gelini Suçladı 

Mustafa Yağız'ın babaannesi Yüksel G. ise torunun ihmal sonucu hayatını kaybettiğini söyledi ve paraların bulunup başka hasta çocuklara verilmesi gerektiğini bildirdi.

Torunu öldükten sonra mezarına ziyarete giden Yüksel G. torununun boynunda morluklar olduğunu, paraların hayırseverlere geri verilmesi gerektiğini söyledi:

Torunuma doğru düzgün bakılmadı. Son zamanlarda telefonla aradığımda bana 'Babaanne bana bakmıyorlar' diyerek ağlıyordu. 'Annem bana bakmıyor, gelmiyor' diyordu. Torunumun aklı her şeye eriyordu. Her seferinde de aynı şeyi söylüyordu. En sonunda telefonlarımı engelledi ve bir daha çocuktan haber alamadık. Öldüğü gün otopsi istedik. 'Ne otopsisi' diyerek telefonumu kapattılar. Öldüğünde en son ambulans çağırmışlar. Torunumu morgda gördüğümde boynunda morluklar vardı. Bu ölümün incelenmesini istiyoruz.

Acısı bizde ama annesi rahat rahat geziyordu. Didem G., bizim mezara gelmemizi istemiyordu. Kendisinden korktuğumuz için gelemiyorduk. Gözaltına alındıktan sonra rahat rahat geleceğiz. İlk kez torunumun mezarına geldim. Torunumun ölümünü şaibeli görüyoruz, araştırılmasını istiyoruz. Gelinimden bizi mağdur ettiği için şikayetçiyiz.