ALMANYA BİZİ KISKANIYOR

ALMANYA BİZİ KISKANIYOR
İsmet ESENGİN yazdı

SUYA YAZI YAZMAK

ALMANYA BİZİ KISKANIYOR

İsmet ESENGİN

İktidar sahipleri ve yandaşları ikide bir Almanya dahil diğer gelişmiş ülkelerin ülkemizi kıskandığından dem vuruyorlar. İşsizlik konulu yazımda Türkiye ve Almanya arasında ekonomik, demografik ve çalışma yaşamına yönelik karşılaştırma yapacağımı belirtmiştim. Bakalım kıskanılacak neyimiz varmış. Buyurun size rakamlar.Nüfus verileri için CIA World Factbook, Milli gelir ve istihdam verileri için TÜİK, OECD ve TradingEconomics verilerini kullandım. Küsuratlardan dolayı hafif sapmalar olabilir.

TÜRKİYEALMANYA
Toplam Nüfus81 Milyon81 Milyon
0-14 Yaş Nüfus20 Milyon10 Milyon
15-64 Yaş Nüfus54 Milyon53 Milyon
65 Yaş Üstü Nüfus7 Milyon18 Milyon
15 Yaş Üstü Nüfus61 Milyon71 Milyon
Yaş Ortalaması 201730,546,8
Toplam İşgücü32 Milyon46,5 Milyon
İstihdam27,7 Milyon45 Milyon
İşsiz4,3 Milyon1,5 Milyon
İşsizlik oranı13,5 %3,4%
İstihdam oranı45,4 %76%
Kadın İstihdam oranı28,5 %72%
Net Asgari Ücret 2018 Aralık265 €1.325 €
Ortalama Ücret € 2018 Aralık380 €3.875 €
Sendikalaşma Oranı10%18%
Toplu İş Sözleşme Katılım7%60%
GSYH 2018784 Milyar $3900 Milyar $
Kişi Başı Milli Gelir 20189600 $48110 $

Türkiye Cumhuriyeti 1923’te kurulup sıfırdan kalkınma hamlesi başlatan bir ülke. Almanya ise 1945 yılı sonrasında ikinci dünya savaşı neticesinde tamamen tahrip olmuş ekonomi ile yola çıkan bir ülke. Yüzölçümü 357 bin kilometrekare. Yani bizim %45’imiz kadar. Nüfusumuz aynı sayılır. Yaklaşık yirmi yıl ara ile ciddi yıkım sonrası ayağa kalkma mücadelesi veren iki ülkeden biri Avrupa’nın devi olmuş, diğeri ise malumunuz hala masallarla avutulmaktadır. Almanya milli gelir olarak 4 trilyon dolara, kişi başı milli gelir olarak da 50 bin dolara dayanmışken Türkiye bir trilyon dolar milli gelir seviyesine bile ulaşamamıştır. Kişi başı geliri ise 2017 rakamları ile 10,500 dolar seviyesinde idi, yani orta gelir tuzağında takılı kalmıştı. 2018 yılında son devalüasyonlarla birlikte milli gelirimiz yaklaşık 784 milyar dolara, kişi başı milli gelirimiz de 9600 dolara gerilemistir. Yani Almanya’nın beşte biri kadar.

Almanya’da 45 milyon kişiye iş olanağı sağlanırken bizde sadece 27,7 milyon kişinin işi bulunmaktadır. Çalışabilir nüfusun %76’sı iş sahibidir. Bizde bu oran %45,4’tür. Kadınlarda durum daha da vahimdir. Almanlarda %72 olan kadın istihdam oranı bizde sadece %28,5’tir. Almanya’da kadınlar ekonomik hayatın içindeyken bizde dışlanmış, eve kapatılmış durumdadır. Sendikalaşma oranları ve Toplu iş sözleşmelerine katılım yüzdeleri maalesef kıyas götüremeyecek seviyededir.

Tablo iç karartıcıdır. Ancak başlığa bakıp da kinaye yaptığımı sanmayın. Almanlar gerçekten bizi kıskanmaktadır. Birincisi nüfus verilerine bir bakın. Almanya’da ortalama yaş 47 iken bizde 30,5’tir. 15 yaş altı 20 milyon nüfusumuz varken bu Almanya’da sadece 10 milyondur. 65 yaş üstü nüfusta ise bizde sadece 7 milyon kişi varken bu Almanya’da 18 milyondur. Biz hala genç ve dinamik sayılacak bir nüfusa sahipken Almanya yaşlanmış bir nüfusla uğraşmaktadır. Almanya’nın ikinci olarak bizi kıskandığı konu ise jeopolitik konumumuzdur. Üç tarafı denizlerle çevrili, boğazlara sahip, Avrupa ile Rusya, Orta Doğu ve Asya arasında köprü olan bir ülke konumunu kim kıskanmaz ki? Uygun politikalarla böyle bir ülke dünyanın ticaret ve enerji dağıtım merkezi olur. Sanayi, tarım ve turizm de cabası. Bu da son derece hızlı kalkınma modelleri geliştirmeye elverişli bir ülke demektir. Almanya şu an Türkiye’nin sahip oldukları için neler vermez ki?

Ancak gerçeklere gelince sık sık duvara tosluyoruz. Kalkınmak için öncelikle donanımlı iş gücüne ihtiyaç vardır. Genç nüfuslu ülkelerin önceliği eğitimken yaşlı nüfuslu ülkelerin ana konusu sağlık harcamaları olmaktadır. Bizim gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşmak için bu gençleri çağa uygun ve bilimsel bir eğitim sistemi ile yetiştirmemiz gerekmektedir. Oysa biz dindar nesil yetiştirme gayreti ile eğitim sistemimizi tahrip etmiş durumdayız. Eğitim kalitesi yönünden Avrupa sonuncusu OECD ülkelerinde ise sondan ikinciyiz. Türkiye’nin ilave yüksek teknolojili yatırımlara ihtiyacı varken biz mevcutları da elden çıkardık. Tarımda, hayvancılıkta nal topluyoruz. Sebebimiz de hazır dış güçler.

Dış güçler tarihimizde hiçbir zaman gelişmemizi istemediler ki zaten. Bizim hem onlarla mücadelede hem de kalkınma hamlelerimizi hayata geçirmede tek tutunacağımız dal demokrasi ve cumhuriyetin temel ilkeleridir. Dikkat edin, ne zaman biraz başımızı kaldırmaya başlasak askeri ve sivil darbelerle başlangıç noktamızın gerisine savruluyoruz. Bu gerçeği göz ardı eden beceriksiz iktidarlar yüzünden ülkemizin potansiyeli ve geleceğimiz heba ediliyor. Böylesi büyük avantajlarına rağmen bu ülke gelişemiyorsa ve önümüze hep dış güçler bahanesi getiriliyorsa, bilin ki bu bahaneyi üretenler ya beceriksizdir ya dış güçlerin oyuncağıdır ya da dış güçlerin işbirlikçisidir. Ya da üçü birarada.

SÖZÜN ÖZÜ; Bizim ekonomik olarak mevcut şartlarda Almanya olmamız hayal olsa bile ALMANYA BİZİ GERÇEKTEN KISKANMAKTADIR.