HAZİRAN AYI KARNE AYI
SUYA YAZI YAZMAK / İsmet Esengin
HAZİRAN AYI KARNE AYI
Haziran ayı eğitim gören çocuklarımızın bir yıllık emeklerinin aldıkları karneler vasıtası ile değerlendirildiği yani heyecan dolu bir aydır. 23 Haziran tarihinde hukuksuz bir kararla yenilenecek olan İstanbul yerel seçimlerini kendisine güven oylamasına dönüştüren, 17 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarına da vatandaş olarak biz karne verelim dedik.
EKONOMİ: 17 yıl sonunda yaklaşık 2,3 trilyon dolar kaynak kullanmasına, kamu kaynaklarını 70 milyar dolar karşılığı haraç mezat satmasına karşın bu dönemde 138 milyar dolar dış borcu 560 milyar dolaraçıkarmıştır. Bir yıllıksüre içinde borç yapılandırması ve ekonomiyi döndürmek üzere ihtiyaç duyulan borç miktarı 220 milyar dolardır. 2003’te 1,4 TL olan dolar 6 TL civarına yükselmiştir. 2003’te (2017 rakamları ile) 5700 dolar olan kişi başı milli gelir ülkenin doğal büyümesi ile 14000 dolar olması gerekirken 2018 yılında 8700 dolar mertebesinde kalmıştır. %18 olarak devralınan enflasyon dönemsel kısmi başarıların ardından %20’li rakamlardadır. İşsizlik %15 seviyesine gelmiştir. İstihdam oranı %45’in altındadır. Yani çalışabilir nüfusun yarısından bile azı iş sahibidir.Ülkenin kredi notu ‘Yatırım yapılamaz, spekülatif’ olarak değerlendirilmektedir. CDS (Kredi iflas takas) puanı 500 civarındadır ve Arjantin’den sonra en kötü ülkeyiz. Kısacasıekonomik bir enkaz söz konusudur.Yandaşlara verilen kamu ihaleleri ile gelir garantili yap işlet devret modeli sayesinde çok ucuza yapılabilecek yol, köprü, hastane yatırımları uzun yıllar ödenmesi gereken karadeliğe dönüşmüştür. Bu arada ülkeyi yönetenlerin kişisel ve aile servetleri bir açıklansa ya. Karne notu: SIFIR
EĞİTİM: Ülkelerin üzerine titredikleri eğitim politikaları bu dönemde yap boz tahtasına dönüştürülmüş, 17 kez sistem değişikliğine gidilmiştir. (Abbas Güçlü’nün 18 Mayıs tarihli yazısı). Asıl amacı dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek olan bu iktidar,İmam Hatip Liselerine yol vermek için ülke geleceğini karartmaktan çekinmemiştir. Bu dönemde soruların çalınmadığı, şaibesiz bir sınav kalmamış gibidir. Eğitim kalitesinde OECD sonuncusuyuz. Karne notu: SIFIR
DIŞ POLİTİKA: Komşular ile SIFIR SORUN söylemi ile işe başlayan bu iktidar bırakın komşuları, nerede ise dünyada kavga etmedik ülke bırakmamıştır. Bu beceriksiz politikalar yüzünden ülkemiz tahmini 5 milyon mülteci ağırlamaktadır. Bize Afrin ile başarı öyküsü anlatmaya çalışırlarken, Suriye sınırımızın %80’ninin PYD/YPG kontrolüne geçtiğinden hiç bahsedilmemektedir. 18 Türk adasının Yunanistan’a neden verildiği konusu karartılmaktadır. Sahte kabadayılıklardan medet umulurken dış dünyada itibarı sıfırlanmış, yalnızlaştırılmış bir ülke konumuna düşürülmüş durumdayız. Karne notu: SIFIR
ADALET: Zaten yarım yamalak olan Adalet sistemimiz 2010 referandumu ile iyice siyasallaşmıştır. Akabinde FETÖ’nün hakimiyetine göz yumulması ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin tasfiyesi yapılmış, gizli sırlar çalınmış, devlet güvenliği tarumar edilmiştir. Toplamı 12000 civarında olan hakim ve savcıların üçte biri, yani yaklaşık 4000 kadarı Fetöcülükten atılmıştır. Yine bu dönemde atanan yüksek yargı mensuplarının tamamına yakını Fetöcü çıkmıştır. Ülkeyi geçmişte Fetö ile iş birliği yapıp bu duruma getirenler yargı önünde hesap vermek bir yana, zeytinyağı gibi üste çıkmış ve beğenmediği her muhalif yaklaşımı fetöcülükle suçlamaya başlamıştır. Hukukun üstünlüğü endeksinde Türkiye 113 ülke arasında 99 uncudur. İstanbul seçimleri hukuksuz bir şekilde iptal edilmiş ve komik gerekçelerle millet iradesi gasp edilmiştir. Yargı büyük oranda siyasi iktidarın güdümüne girmiştir. Seçimlerde iktidar sınırsız kamu kaynaklarını kullanırken, muhalefetin tüm kamu imkanlarına karşı mücadele eder durumdadır. Adil bir seçim süreci yaşanmamaktadır. Karne notu: SIFIR
AİLE VE KADIN: Bu iktidar döneminde kadına şiddet %1400, çocukların cinsel istismarı %434, fuhuş %790, kadınlara cinsel taciz %449, boşanmalar %38, cinayetler %261, uyuşturucu bağımlılığı %678 tutuklu ve hükümlü sayısı %285 artmıştır. 2002-2017 yılları arasında yaklaşık 6500 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. Bu rakam BM raporlarında 15 bin civarındadır. Türkiye cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125 inci sıradadır. Karne notu: SIFIR
ÇALIŞMA YAŞAMI: 2008 yılına kadar olan dönem hariç, bu dönemde çalışma yaşamının hiçbir aktörü yaşamından memnun değildir. İşsizlik rakamı %10,3’ten, %14,7’e çıkmıştır. 387 bin olan taşeron sayısı 2 milyonu aşmıştır. Sendikalar kuşatılmış, grevler yasaklanmıştır. Ölümlü iş kazalarında (cinayetlerinde) 20 bin rakamını aşarak iş cinayetlerinde dünya 3 üncülüğüne oturmuş durumdayız. İstihdam arttıracak tek bir yatırım dahi bulunmamaktadır. Tam tersine mevcut üretim tesisleri haraç mezat satılmıştır.Karne notu: SIFIR
TOPLUMSAL BARIŞ VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ: 2002’de neredeyse sıfırlanmış olan terör yeniden günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Bu iktidar döneminde başlatılan, belki de en olumlu icraat olan ‘BARIŞ’ projesi yine bu iktidarın yanlış politikaları ile heba edilmiştir. Toplumsal gerilim çoğalmış, ayrıştırma ve ötekileştirme had safhaya ulaşmıştır. Medya kuşatılarak, yandaş medya yaratılmış ve yalan haberde dünya birincisi olmamız sağlanmıştır. Yandaş medyada fetöcüler köşe başlarını tutar iken muhalif medyada hayatı fetö ile savaşmakla geçen gazeteciler fetöcülük suçlamasıyla göz altına alınmıştır. Yıllardır Fetö ile savaşan Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri fetöcü gazetecilerin ihbarı ile fetöcü olmaktan yargılanmaktadır. Halen medyanın %90’ı taraflı ve yandaş konumundadır. Basın özgürlüğü kategorisinde Türkiye ‘Özgür Olmayan Ülkeler’ sınıfına düşürülmüştür. Karne notu: SIFIR
YOLSUZLUKLAR: Bu konuyu işlemek için birkaç ay sürekli yazmak gerekir. AKP’nin 17 yıllık iktidardöneminde kamu ihale kanununun 186 kez değiştiğini söylersek olayın vahameti anlaşılır sanırım. En kötüsü, toplumun bu yolsuzlukları kanıksamış hale getirilmesidir. Karne notu: SIFIR
HALKLA İLETİŞİM: Medyayı da ele geçirmesinin yardımı ile bu iktidarın en başarılı olduğu alan budur. Tüm başarısızlık öykülerini büyük bir başarı imiş gibi sunabiliyorlar. Mesela büyümede rekor kırdık derken, cari açıktaki rekordan, ülkenin borç batağına sürüklenmesinden söz etmiyorlar. Sadece medya yolu ile değil, yüz yüze iletişim ile seçmenlere ulaşabiliyorlar. (Muhalefete anlatamadığımız da bu) Bu uğurda rakamları çarpıtmaktan ve yalan söylemekten de kaçınmıyorlar. Karne notu: ON
HAL VE GİDİŞ: Bu gidiş, gidiş değil. Ülkeyi tüm kurumları ile enkaza çevirip ülke değerlerini yok ettiler; SIFIR.
VATANDAŞIN KANAAT NOTU: SIFIR. (Bu iktidar sınıfta kalmıştır.)
ÇARE: İki köylü tartışıyorlarmış. İkisi de kendi ürettiği şarabın daha iyi olduğunu iddia ediyorlarmış. Bektaşi’nin hakemliğine başvurmuşlar. Bektaşi ilk şarabı tatmış, diğeri daha iyi demiş. İyi ama diğerini daha tatmadın demişler. Bektaşi bunu tattım ya, diğeri bundan kötü olamaz demiş.
SÖZÜN ÖZÜ:Şikayetetme, beğenmiyorsan değiştir!(İstanbul seçimleri bir fırsattır.)