"Kaza Değil; Görerek ve Bilerek Cinayet"
Trakya Kent Konseyleri Birliği adına açıklama yapan Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde yaşanan tren kazasının görerek ve bilerek cinayet olduğunu söyledi.
Gökerküçük açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Uzunköprü-İstanbul seferini yapan TCDD treni, Çorlu Sarılar Köyü civarında kaza yapmıştır. Bugünkü verilere göre 24 kişi yaşamını yitirmiş, 338 kişi ise yaralanmıştır. Öncelikle; kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı diliyor, yaralıların bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyoruz.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı; "Kazanın aşırı yağmur yağışları nedeniyle menfez ile ray arasındaki toprağın boşalması nedeni ile meydana geldiği tespit edilmiştir." denilmektedir. Oysa Meteoroloji Mühendisleri Odası yetkilileri; "Kaza bölgesine en yakın ölçüm istasyonlarından biri olan Çorlu Meteoroloji İstasyonunun yağış tekerrür analizlerine göre bölgede meydana gelen yağışlar 7 yılda bir görülmesi mümkün yağışlardır." denmektedir. Yani kazaya neden olan yağışlar beklenmeyen/olağanüstü yağışlar değildir.
Jeoloji uzmanlarının izlenimleri ise; yapı yerindeki zeminin jeolojik-jeoteknik özellikleri ile bölgenin meteorolojik özellikleri dikkate alınmamış, gereken menfez kesit ve projeleri ile menfez üstü ve çevresinde taşkın sularına karşı yapılması gereken dolgu ve koruyucu duvarların usulüne uygun yapılmamıştır. Facianın meydana geldiği bu menfez geçişinde mühendislik kriterlerinin dikkate alınmaması ve toprak dolgu yapılması kazaya adeta davetiye çıkarmıştır.
Gerek Bakanlığın açıklaması, gerekse kaza yeri görüntüleri mühendisliğe önem vermeyen bir yapım hatasının yine bir faciaya yol açtığı çok açık olarak görülmektedir. Kazanın ana nedeni bellidir, ihmal ve umursamazlık. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir olayla karşılamazsınız.
TCDD Yapım ve TCDD Taşımacılık dairelerinin ayrılması sonucunda; yapım ve taşımacılık plan ve hedeflerinin birlikte değerlendirilmediği, yapım aşamasında şartname kriterlerinin müteahhit firmaların insafına bırakıldığı gerçeğidir kazayı yaratan. Ayrıca 2013 yılına kadar demiryolu güzergâhlarında görevli olan yol bekçilerinin masraf(!) nedeniyle işlerine son verilmesi ve rutin günlük kontrollerin yapılmaması bugün yaşadığımız kazanın bir diğer önemli nedenidir.
Kazanın asıl nedeni ise kamu yararı ve güvenliğini tali planda gören politikalardır. Ülkemizdeki siyasi iktidarlar demiryollarının özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesi politikaları ile TCDD'nin kurumsal yapısı parçalamıştır. Bu nedenle personel azaltılmış ve nitelikli personel kurumdan uzaklaştırılmıştır. Daha fazla kâr amacıyla kurum yatırımları azaltılmış, lokomotif bakım ve yol bakım atölyeleri de işlevsizleştirilerek küçültülmüştür. Bir kısmı ise eleman yetersizliği bahane edilerek kapatılmıştır.
Her olaydan ders alması gereken idarelerimiz ne yazık ki birer başsağlığı ile gündemi geçiştirmektedir. Bizler de bir süre acılarımızı paylaşıyor olsak da sonrasında yeni bir kazaya kadar sessiz kalıyoruz. Kısacası yaşanan acılardan idareler gibi bizler de ders çıkarmıyor ve doğruları o anda, hemen ve sürekli talep etmiyoruz. Olması gereken; kamu yararı içeriğinden arındırılmış mevcut kamu idaresi eğer benzer faciaların yaşanmasını istemiyorsa mühendisliğe, bilimsel teknik gerekliliklere uymalı ve kamusal hizmet gören bağımsız kurumların denetimine açılmalıdır.
Bu tür kazalar görerek ve bilerek cinayettir ve çağdaş ülkelerde olmaz. İlk sorumlu; devleti yönetenlerdir. Trakya Kent Konseyleri Birliği olarak sorumlu yetkililerin istifası gerekmektedir."