Milletvekili Adaylığı Düşürülen Ediz Ün: "Bu Karar Şeref Madalyasıdır"

Milletvekili Adaylığı Düşürülen Ediz Ün: "Bu Karar Şeref Madalyasıdır"
Cumhurbaşkanına hakaret suçundan ceza alan ve cezası ertelenen Ediz Ün'ün milletvekili adaylığı YSK tarafından düşürülmüştü. Konuyla ilgili açıklama yapan Ün: "Milletvekili adaylığım engellendi ama siyaset yapmamı kimse engelleyemez. Bu karar benim göğsümde taşıyacağım şeref madalyasıdır." dedi. 

Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 1 yıl ceza alan ve cezası ertelenen Ediz Ün'ün CHP Edirne 2. Sıra Milletvekili Adaylığı düşürülmüştü. Konuyla ilgili açıklama yapan Ün: "Milletvekili adaylığım engellendi ama siyaset yapmamı kimse engelleyemez. Bu karar benim göğsümde taşıyacağım şeref madalyasıdır." dedi.

Ediz Ün'ün basın açıklaması: 

"18 yaşından beri CHP'nin bir neferiyim. 24 yıllık siyaset hayatımda hiçbir zaman 'ben ne olacağım' kaygısıyla siyaset yapmadım ve yapmayacağım. Bu durumu her fırsatta söylüyorum. Ben çiftçinin ürünü dalda kalmasın; işçi açlık sınırı altında yaşamasın; emeklilerimiz insan onuruna yakışır şekilde yaşasın; ülkede toplumun tüm kesimleri barış, huzur ve mutluluk içinde yaşasın; öğrenciler iyi eğitim alsın; ülkede hak, hukuk, adalet olsun; demokrasi güneşi bütün ülkeyi sarsın diye siyaset yaptım. 

"YSK KARARLARININ MAHKEME YOLU KAPALI"

İlçe başkanlığı görevimi bırakarak CHP'den milletvekili aday adayı oldum ve 21 Mayıs 2018 tarihinde genel merkezimiz tarafından Edirne 2. Sıra Milletvekili Adayı olma onurunu yaşadım. Siyasi partilerin aday listelerini 21 Mayıs 2018 tarihinde teslim etmesinden hemen sonra YSK olağanüstü toplanmış ve birtakım kararlar almıştır. YSK daha önce mühürsüz oy pusulaları, seyyar sandık uygulaması gibi çok tartışılan kararlar almıştı. Son süreçte İYİ Parti ve Meral Akşener'i seçimlere sokmama girişimleri de vardı ancak CHP'nin karşı hamlesiyle bu girişimleri sonuçsuz kalmıştı. CHP demokrasi tarihinde emsali görülmemiş bir davranış sergileyerek demokrasimizin önüne örülen duvarı yıkıp geçti. Kısaca YSK kararları her zaman tartışılmıştır ve YSK kararlarının mahkeme yolu da maalesef kapalıdır. 

YSK 22 Mayıs 2018 tarihinde CHP Genel Merkezine hakkımda bir talep yazısı yollamıştır. Talep benim memnu haklarımın iadesini gösteren mahkeme kararının başvuru evraklarımda olmadığıdır. Bu talebin oluşmasının sebebi de 2013 tarihinde dönemin başbakanı 24 Haziran'a kadar ülkemizin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında 'Tarihin en boş bakanı ile karşı karşıyayız' paylaşımını yaptığım iddiasıyla hakkımda Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmış ve 1 yıl ceza almıştım, cezam ertelenmişti. Bu cezaya ilişkin benim memnu hakkım olmadığını söyleyen YSK, memnu haklarımın iadesini mahkemeden almamı istemiştir. 

"YASAKLANMIŞ HAKKIM BULUNMUYOR"

Ben de Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesine başvurdum. Mahkeme bana 'Sen 2015'te Türk Ceza Kanununun (TCK) 51. Maddesinden ceza almış ancak TCK 53 (Seçme ve Seçilme Haklarının Düzenlendiği Madde) uygulanmamış ve senin memnu haklarına bir engel konmamış' diyerek benim yasaklanmış haklarımın bulunmadığının tespitini yaparak bu kararı tarafıma vermiştir. 

"YSK'YE DİLEKÇE İLE BAŞVURDUM"

Bunun üzerine YSK'ye dilekçe ile başvurdum. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yasaklanmış herhangi bir hakkım olmadığının tespit edildiğini belirttim. Zaten CMK 232-6 aynen şunu diyor: Bir kişiye yasak konacaksa, bir ceza verilecekse, bir hak mahrumiyeti konacaksa bunun mutlaka aldığı cezada açıkça yazılması gerekir; aksi halde mahkeme kararıyla açıkça belirtilmeyen hiçbir ceza verilemez. Bu maddeyi de dilekçemde YSK'ye hatırlattım.

"HANGİ KANUNA DAYANARAK MİLLETVEKİLLİĞİM ENGELLENİYOR?

Ayrıca benim seçilme haklarımın olmadığını söyleyen YSK neden bana 5 ay önce ilçe başkanı mazbatası verdi? HDP Milletvekilleri Leyla Zana ve Hatip Dicle, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinden benim aldığım aynı kararı almış ve 2011'de ikisinin de adaylıkları kabul edilmiştir. Leyla Zana ve Hatip Dicle aynı kararla milletvekili adayı oluyor da ben niye olamıyorum? YSK kişisel haklarımı herhangi bir ceza konmadan yani seçme ve seçilme hakkımı kısıtlayan 53. Maddeden ceza almadan hangi hukuka, hangi kanuna dayanarak benim milletvekili adaylığımı engelliyor? 

"BU KARAR ŞEREF MADALYASIDIR"

Avukatlarım vasıtasıyla yaptığım tüm hukuk mücadelesine rağmen; 3. ceza hukuku profesörü YSK'ye gidip benim kısıtlanmış haklarımın olmadığını, seçilme hakkımın elimden alınmaması gerektiğini TCK ve CMK kanun maddelerine dayanarak ifade etmelerine rağmen YSK yine bildiğini okumuş ve aday olmamı engellemiştir. Bu bedeli ödemek benim için bir üzüntü kaynağı değil, bir övünç kaynağıdır. Bu karar benim göğsümde taşıyacağım şeref madalyasıdır. Ben hırsızlık, namussuzluk yapmadım; ifade özgürlüğümü kullanarak yaptığım bir paylaşım nedeniyle bu kaderi yaşıyorum. 

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün rütbeleri sökülüp ölüm fermanı imzalamasına rağmen nasıl mücadele etmiş ve emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi vermişse, Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hak, hukuk, adalet için 450 km yol yürüdüyse biz de CHP neferleri olarak gereken mücadeleyi yasalar çerçevesinde yapmak zorundayız ve yapacağız. 

"ASIL BEDEL ÖDEYENLER..."

Bu ülkede o kadar çok mağdur var ki ben kendimi mağdur olarak bile görmüyorum. Sınav sorularının çalınmasıyla kaderiyle oynanan, hayalleri elinden alınan gençlerimiz; Silivri cezaevinde yıllarda yatan gazeteciler; daha 3 gün önce 17-18 yaşlarında müebbet hapis cezası alan 116 harp okulu öğrencisi; Ergenekon, Balyoz gibi davalarda uyduruk delillerle yıllarca cezaevinde yatan subaylar... Ülkemizde demokrasi ve özgürlük mücadelesi verirken bedel ödeyenleri düşününce benim bedel ödediğim de söylenemez; alt tarafı milletvekili olamadım. Asıl bedel ödeyenler gezi eylemlerinde can veren Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım ve Hasan Ferit Gedik'tir; Silivri Cezaevinde üzüntüden ölen Türkan Saylan gibi 7 kıymetli can, gururuna yediremeyip intihar eden Yarbay Ali Tatar'dır; sağcısı solcusu demokrasi mücadelesi verirken katledilen öğrencilerdir; emperyalizme karşı direndiği için idam sehpasında can veren Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'dır; 15 Temmuz hain darbe girişimini kurgulayanlara, bu darbe girişiminden faydalananlara karşı yaptığı vatan savunmasında şehit düşen masun insanlarımız, subaylarımızdır, Halis Özdemir gibi vatan evlatlarıdır; Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da bugüne kadar ülkenin bölünmez bütünlüğü için şehit düşmüş nice vatan evladı ve gazilerimizdir; geri dönmemek pahasına Çanakkale'de vatanı savunan 57. Alay'dır. 

Milletvekili adaylığım engellendi ama siyaset yapmamı kimse engelleyemez. Üzerimde büyük emeği olan, gençlere güvenerek bizleri her zaman destekleyen değerli abim Belediye Başkanımız Sayın Recep Gürkan'dan öğrendiğim gibi, halkımızın gözünün içine baka baka gerçekleri söylemeye devam edeceğim. Beni hiçbir güç, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden ayıramayacaktır. 

Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı, CHP'yi iktidar yapmak için var gücümle çalışmaya, haykırmaya, halkıma doğruları anlatmaya devam edeceğim. Beni bu süreçte hiç yalnız bırakmayan Edirne halkına, CHP ile ve ilçe örgütlerine, bana 3 avukat tahsis eden Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Muharrem Erkek'e ve CHP avukatlarına, gönül desteğini benden esirgemeyen ve konuyu bizzat takip ederek bana yardımcı olan Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Onursal Adıgüzel başta olmak üzere tüm MYK üyelerime, bana aday olarak bu onuru yaşamamda imzası olan Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum."