DUYUN BU SESİ!
YEREL GÜNDEM / Nevzat ÇOLAK
DUYUN BU SESİ!
Gökçetepe- Sazlıdere arasına yapılması planlanan “FSRU Gemi İskelesi”, Edirne gündemini uzun bir süredir meşgul ediyor. Yöre sakinlerinin, yaşam savunucularının tüm itirazlarına, topladıkları binlerce itiraz dilekçesine rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “ÇED olumlu” kararı vermiştir. Bakanlığın verdiği bu karara yöre sakinleri ve yaşam savunucuları Danıştay’a dava açtı.
Bugüne kadar, Trakya’da ve Edirne kamuoyunda sürekli tartışılan gemi iskelesi yapım işi, proje sahibiyiz diyen AKP'li siyasetçiler tarafından savunuldu. Yerelde iktidar olan CHP örgütü ise sessizliğini koruyor. Dönem dönem yapılan bazı toplantılara ve son olarak da Danıştay nezdinde açılacak dava ile ilgili yapılan basın açıklamasına CHP'nin Keşan İl Genel Meclis Üyeleri katılıp destek vermişler. Önemli mi, evet! Yeterli mi, hayır!
Çünkü; mesele basın açıklamasına katılıp 'Biz de karşıyız' demekle bitecek bir mesele değil de ondan. Sizden beklenen ve olması gereken bu mücadeleyi başta partiniz, üyesi olduğunuz il genel meclisi ve ilde iktidar olduğunuz tüm belediyelerin sorunu ve gündemi haline getirmenizdir. Zor şartlar altında ses çıkaran mücadele veren yöre sakinlerinin ve yaşam savunucularının, önünde değil ama yanında olmanızdır.
****
4 Mayıs Çiftçiler Günü dolayısıyla Uzunköprü Ziraat Odası bir etkinlik düzenliyor. Düzenlenen bu etkinlikte Ziraat Odası Başkanı Yıldız Kılıç basının ve katılımcıların karşısına geçiyor ve haklı olarak günün anlam ve önemini de kapsayacak şekilde siyasilere sesleniyor.
"Bölgemizin su kaynaklarını imkanlar elverdiğince tasarruflu bir şekilde kullanmalıyız.", "Suyun ve planlı üretimin, bölgemizde katma değeri arttıracağını düşünüyorum.” diyor ve ekliyor: “Bütün siyasiler çakmak barajı için duyun sesimizi.”
Sevgili, Ziraat Odası Başkanı Yıldız Kılıç, haklısınız! Siyasiler, 67 köye hizmet verecek 522.000 dekar tarım arazisi sulayacak projenin en kısa sürede bitirilmesi talebinize ses vermelidir. Ancak sizler de Çakmak Barajı'na, barajın suyunun kullanımına ilişkin kaygıları olan Uzunköprü Kent Konseyine kulak verin. Sadece Kent Konseyine değil; merasına, sulama Göletine sahip çıkan Kavacık köylülerine kulak verin. Trakya’da, kentimiz Edirne’de tarım topraklarına yönelik hiç bitmeyen saldırılara karşı direnen yaşam savunucularının çığlıklarına ses verin. Ses verin ki sesimiz, sesiniz gür çıksın.
***
Bazı şeyler vardır ki korumak için hiçbir şey yapmamanız daha faydalıdır. Edirne Sarayiçi de böyledir. Bugüne kadar “insan” müdahalesi az olduğu için tarihi ve doğal zenginlikler tamamen yok olmadan günümüze gelebilmiş...
Bildiğiniz gibi, Tavuk Ormanı’nı kapsayan Sarayiçi mevkii doğal ve kültürel sit alanıdır. Burada hiçbir yapılaşmanın yapılmaması gerekir. Ancak Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne kamuoyunda tartışılan ve birçok meslek disiplini ve STK tarafından karşı çıkılan “Suların üstünde yükselen şehir” adını verdiği projesi, malesef yine seçim vaatlerinde yer almış. Sevgili Recep Gürkan; bazı şeyler vardır ki yaptıktan sonra geri dönüşümü mümkün olmaz. Onun için bu kararı gözden geçirmeniz gerekmektedir. Çevrecilerin, Kent Konseyinin, meslek örgütlerinin, bilim insanlarının sesini duyun. “Kenti birlikte yöneteceğiz” diyorsunuz. Söylediklerinize inanıyor ve samimiyseniz “Suların üstünde yükselen şehir” projesinden vazgeçin. Gelin orada neler yapabileceğimizi tüm Edirneliler olarak birlikte konuşup karar verelim.
***
Son olarak; Şeytan Deresi'nde yaşanan balık ölümleri sonrası Babaeski Kent Konseyi ve diğer duyarlı örgütlerin, "Şimdilik balıklar ölüyor, yarın çocuklarımız ölecek" diyen çığlığını duyun! Derelerimizi kirletenlere kesilecek kısmi para cezaları yeterli değildir. Mutlaka yaptırımlar uygulanmalıdır.
Bu çağrıya kulak verin!