YEREL GÜNDEM

SİYASETE MÜDAHİL OLALIM, HALKIN MECLİSLERİNİ OLUŞTURALIM

“Bu seçimler çok önemli” Bu cümleyi her seçim öncesi duyduk.

Seçimleri önemli kılan şey, ona yüklediğimiz anlam ve beklentilerimizdir. Dolayısı ile bütün seçimler önemlidir.

Bugün AKP ve MHP iktidar bloku, seçimleri iktidarlarının onayı olarak görüyorlar. Genel seçim havasında bir kampanya yürütüyorlar. Kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapıyorlar ve yapacaklar.

CHP "kazanmak" istiyor, çareyi sağ adaylarda buldu. Sol değerleri ısrarla savunmak yerine, sağ kesime seslenerek seçimleri kazanacağını varsayıyor. Seçimleri “Yerel” üzerinden kurduğunu söylese de "kazanacak" kişi ile seçimlere gittiklerini anlatmaya çalışıyor.

Sonuçta hepsi "kazanmak" için uğraşıyor.

Bilinmelidir ki; Bu seçimler sadece “hizmet siyaseti” üzerinden götürülemez. Götürülmemelidir.

Türkiye ekonomisi, bugün büyük bir ekonomik kriz yaşamaktadırve sorumlusu AKP’dir, saray rejimidir. Kentlerimiz yağmalanmakta, kent rantları sermayeye aktarılmakta, yeşil alanlar talan edilmekte, ulaşım dahil en temel kamu hizmetleri özelleştirilmektedir. Kentler yukarıdan aşağıya "dinci", gerici bir anlayışla dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Kent yoksulları kentin dışına sürülmekte kent merkezleri "soylulaştırma" fikri ile sermayenin kullanımına sunulmaktadır. Kentlerdeki eşitsizlik gün geçtikçe büyümektedir. Konut fazlası verildiği söylenen kentlerde kentin dışına sürülmüş yoksullar için barınma, işsizlik ve yoksulluk en temel sorun olmaya devam etmektedir.

Bu gerçekliği görmeden bir seçim siyaseti oluşturmak mümkün değildir.

Bence buradan hareketle, seçimleri yaşanan bu krizin bedelini halka ödetmeye çalışan saray rejimine karşı çıkışın bir adımı olarak görmeliyiz. Halkın direniş ve dayanışma meclislerini oluşturmalıyız. Seçimleri, yerel demokrasi anlayışının geliştirilmesine dayanan bir siyasal mücadele alanı olarak değerlendirmeliyiz.

Siyaset, sadece herhangi bir siyasal partinin aday listelerinde yer alarak yapılmaz. Kamucu, demokratik planlamadan yana, ekolojist, katılımcılığı temel alan, kent yoksulluğunu dert edinen bir yerden yan yana gelebiliriz. Gelmeliyiz...

Adaya ya da partinize kızabilirsiniz, haklı da olabilirsiniz ama bu sizin sağ partilere oy verme ya da yönelme gerekçeniz olamaz. Demokratik işleyişe sahip, birlikte tartışarak belirleyeceğimiz ilkeler çerçevesinde siyasete müdahil olabiliriz. Halkın meclislerini oluşturarak kamusal denetim görevimizi yerine getirebiliriz.

Ne dersiniz?