ÜRETEN BİR KENT VE GÜÇLÜ BİR YEREL DEMOKRASİ İÇİN

ÜRETEN BİR KENT VE GÜÇLÜ BİR YEREL DEMOKRASİ İÇİN
Nevzat ÇOLAK yazdı

YEREL GÜNDEM

ÜRETEN BİR KENT VE GÜÇLÜ BİR YEREL DEMOKRASİ İÇİN

Nevzat ÇOLAK

Seçimler sonuçtur, buradan dersler çıkarılmalıdır. Seçimlerden sonra analiz yapmaya çalışan kişiler, seçimlerin sayısal sonuçları üzerinden bir görüş oluşturur ve bunu yazarken de şöyle ifade eder. Seçmen kentte dair şunu ifade etti, Seçmen ülkeye dair şunu ifade etti.

Biz de “Edirne’de seçmenin oy verme davranışını ne belirledi” konusunu tartışmaya çalışacağız.

Edirne Merkez ilçede, AKP ve MHP bloku 24 Haziran seçimlerine göre oyunu arttırmış görünüyor. 24 mahallenin 17'sinde birinci parti olmuş. Edirne’nin bu 17 mahallesi nispeten yoksul insanların yaşadığı mahallelerdir.

AKP bu mahallelerde neden birinci parti oldu? Bu soruya şu cevabı verebiliriz diye düşünüyorum: AKP uyguladığı politikalar ile toplumda büyük bir eşitsizlik yarattı. Toplumun önemli bir kesimi yoksulluk sınırının altında yaşamakta iş bulamamaktadır. İş bulanlar ise çok düşük ücretlere çalışmaktadırlar. İşsizliğe ve yoksulluğa mahkûm edilmiş bu kesim merkezi idarenin yaşamı sürdürebilecek kadar verdiği yardımlar ile hayatta kalmaktadır. AKP verdiği bu yardımları bir lütuf gibi sunmakta ve bir başarı hikayesi olarak anlatmaktadır. Bu ‘yardım’ vesilesi ile yoksullarla ilişki kuran AKP 'yardım' meselesini politik menfaate dönüştürmüş ve maalesef yoksulların oyunu almıştır. Bu davranış celladına âşık olma durumudur. Mutlaka teşhir edilmesi gerekir. Çünkü bu yoksulluğun sebebi AKP’nin uyguladığı politikalardır. Kapitalizmdir.

Peki, CHP’li belediyeler büyük başarılara imza attıkları için mi seçimleri kazanmıştır? Kesinlikle hayır! Kazananı kaybetmiş gibi göstermek de doğru bir davranış değil. Sonuç itibarı ile kazanılmış seçim(ler) vardır. Eşit ve adil olmayan, yorucu, kirli bir seçim süreci yaşanmış, her şeye rağmen CHP, millet ittifakı olarak Edirne seçimlerinden ‘başarı’ ile çıkmıştır. Keşan ve Havsa kayıpları iyi analiz edilmelidir.

Edirne’de seçmen sandığa gitmiş, oyunu CHP’ye vermiştir. Peki neden? Çünkü; AKP'nin ve onun genel başkanının toplumu ikiye bölen kutuplaştırıcı dili, eğitimde yarattığı kaos, okulları neredeyse müftülüğe bağlama gayretleri, yaşam biçimlerine yönelik uygulamalar, uyguladığı ekonomik politikalar, demokratik haklara yönelik saldırılar, hukuksuzluk vb birçok uygulama... Edirne’de laik, çağdaş ve demokrasiden yana tüm güçlerin CHP’ye oy vermesine neden olmuştur. Verilen bu oylar başarılı bir belediyecilik ya da başarılı bir il genel meclisi yönetimine verilmemiştir. Bunu özellikle seçilenler bilmelidir.

Türkiye’de de Edirne’de de seçim sonuçlarını, Türkiye’nin laik ve demokratik idare edilme talebinin somutlaşmış hali olarak tanımlayabiliriz. Şimdi yapılması gereken bu talebi yerel idarelerde ete kemiğe büründürmektir. Seçim dönemi söylemlerimizde yer alan ‘yerel demokrasi’, ‘ūretim’ gibi çözümlerimizi bütün demokrasi güçleri ile el ele vererek, hayata gecirmek için birlikte çalışmalıyız. Ancak o zaman anlatacağımız hikâyeler olur.

Yeter ki isteyelim.