"Satıcı Değil İçiciyim" Savunması

"Satıcı Değil İçiciyim" Savunması
Kapıkule’den Türkiye’ye giriş yaparken montun içine gizlenmiş uyuşturucuyla yakalanan Bulgar üniversite öğrencisi ve cezaevinde evlendiği Türk eşi, son duruşmada cep telefonundan çıkan fotoğrafları, uyuşturucu kullanıcısı olduğuna dair kanıt olarak gösterdi. 

Kapıkule’den Türkiye’ye giriş yaparken montun içine gizlenmiş uyuşturucuyla yakalanan Bulgar üniversite öğrencisi ve cezaevinde evlendiği Türk eşi, son duruşmada cep telefonundan çıkan fotoğrafları, uyuşturucu kullanıcısı olduğuna dair kanıt olarak gösterdi.

Edirne’nin Kapıkule Sınır Kapısı’nda üzerinde 3 kilograma yakın Hint keneviri ile yakalanan ikisi Bulgar bir Türk vatandaşının, Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinde "Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçundan yargılandığı davanın üçüncü celsesi görüldü. Davaya 9 aydır tutuklu bulunan Türk vatandaşı A.K. ve eşi Bulgar D.M.I. ve D.M.I.'nin tutuksuz yargılanan kız kardeşi Z.M.I. katıldı. 500’er gramlık paketler içinde toplamda 2 kilo 984 gram olarak ele geçirilen uyuşturucu maddeyi Türkiye’ye sokarken yakalandıkları için uyuşturucu ticareti ile yargılanan çift, mahkemede pişman olduklarını ve bir hata yaptıklarını söyledi. Sofya’da üniversite eğitimleri sırasında tanışan A.K. ve D.M.I. bir süre sonra sevgili oldular ve evlilik hazırlıkları yapmaya başladılar. Uzun süredir Türkiye’ye giriş çıkış yapan çift, son gelişlerinde Türkiye’ye geldikçe içmek için Sofya’da Toni isimli bir satıcıdan 3 kilograma yakın esrar satın aldı. Esrarı 500 gramlık paketler halinde sararak satın aldıkları iki adet erkek montunun içine saklayan çiftin içinde bulunduğu otomobil, geçtiğimiz yılın Kasım ayında Türkiye’ye girişleri sırasında sınır kapısında X-Ray aramasından geçirildi. Mont içindeki esrara ulaşan gümrük yetkilileri A.K, sevgilisi D.M.I ve Z.M.I. hakkında işlem başlattı. Bunun üzerine Edirne Adliyesine sevk edilen çift savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanırken, Z.M.I. ise yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Yargılama esnasında ise Z.M.I.’nin adli kontrol şartı ve yurt dışı çıkış yasağı kaldırılmıştı. Davanın geçtiğimiz gün görülen celsesinde, duruşma savcısı dosyadaki eksikliklerin giderilmesini ve Şubat ayında cezaevinde hayatlarını birleştiren sanıklar A.K. ve D.M.I.’nin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

UYUŞTURUCU GÖRÜNTÜSÜYLE SAVUNMA

Sanık A.K.’nin avukatı diğer celselerde duruşma savcısının sanıkların tahliyelerini talep ettiğini hatırlatarak: "İddia makamı bu celse tutukluluk hallerinin devamını talep etmiştir, bu hususu kabul etmiyoruz” dedi. Müvekkilinin daha önce uyuşturucu madde kullanıcısı olduğuna dair dosyada evrak mevcut olduğunu belirten sanık avukatı, müvekkilinin telefonunda yapılan incelemede müvekkilinin esrar kullanımına ilişkin görüntüler olduğunu ifade ederek, “Bu görüntüler zaten müvekkilimin uyuşturucu madde kullandığını kanıtlamaktadır. Müvekkil defalarca yurt dışından giriş çıkış yapmıştır. Bulunan uyuşturucu miktarı içim sınırları içindedir” dedi. Müvekkilinin uyuşturucu maddeyi doğrudan isim, soy isim ve kimlik bilgisi göstererek kimden aldığını söylediğini belirten sanık avukatı, müvekkilinin ve diğer sanık D.M.I.’nin Türkiye’ye uyuşturucu ticareti amacıyla gelen kişiler olmadıklarını belirterek, “Müvekkile diğer sanık cezaevinde evlenmiştir, kendileri zaten hayatlarını daha öncesinde birleştirmeyi düşünen kişilerdir. Müvekkilimin yurtdışından esrar getirmesinde ticari kazanç olmaz, kendi üzerine kayıtlı hatla geliyor ve telefonunda uyuşturucu kullandığına ilişkin görüntüler vardır. Bu da müvekkilin uyuşturucu kullanıcısı olduğunu gösterir." şeklinde konuştu.

"BİZE BİR ŞANS VERİN"

Sanık A.K. de hiçbir zaman uyuşturucu ticaretini düşünmediğini belirterek: "Bize bir şans vermenizi istiyoruz. Dışarı çıkıp, okulumuza devam etmek istiyoruz. Söz veriyoruz, bir daha esrar kullanmayacağız." dedi. Mahkeme heyeti sanık A.K.’nin telefonunda bulunan görüntüleri, A.K.’ye göstererek fotoğraftaki kişinin kim olduğunu sordu. Fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığını, beraber uyuşturucu kullandığı arkadaşının olduğunu söyleyen sanık A.K., mahkeme heyetinin gösterdiği bir başka fotoğraftaki teraziye benzer kayıt içinse: "Benim telefonumdan çıkan kaydın bana gönderilip, gönderilmediğini hatırlamıyorum. Başkası yollamıştır. Çünkü ben kokain kullanmadım." şeklinde yanıt verdi. A.K.’nin avukatı da mahkemeden, müvekkilinin telefonunda olduğu tespit edilen tüm fotoğrafların kaynağının bilirkişi tarafından belirlenmesini talep etti.

"SATICI DEĞİL İÇİCİYİM" 

Diğer sanık D.M.I.’nin avukatı da müvekkilinin 16 Kasım 2016’dan beri tutuklu olduğunu belirterek: "Üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimali mevcuttur." dedi. Müvekkilinin ticaret vasfının söz konusu olmadığını ve uyuşturucu kullandığına dair raporu mahkemeye sunduklarını belirten sanık avukatı, müvekkilinin üniversite öğrencisi olduğunu ve dışarı çıkması durumunda okuluna devam edeceğini vurgulayarak, D.M.I.’nin tahliyesini talep etti. Sanık D.M.I. ise: "Uzun süredir hapisteyim. Biz genciz, hata yaptık. Şimdi hatamızı anladık. Bir yabancı olarak hapiste olmak benim için daha zor. Ayrıca üniversite öğrencisiyim. Eğitimime ara vermek zorunda kaldım. Söz konusu madde hiçbir şekilde ticari amaçla getirilmedi." dedi.

D.M.I.’nin tutuksuz yargılanan kız kardeşi Z.M.I. de ablasının tahliyesini istediğini söyleyerek: "İkisi de genç, hata yapmışlar." dedi. Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından sanıklar A.K. ve D.M.I.’nin tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, yargılamayı ileri bir tarihe erteledi. 

Kaynak