Bulgaristan’da totaliter baskıcı rejim tarafından Türklere yapılan zulümde annesinin kucağında 17 aylıkken vurularak hayatını kaybeden Türkan Bebek, ölümünün 34. yılında Edirne'de dualarla anıldı.

Şükrüpaşa Mahallesi Göçmen Evleri Mevkisinde anıtı bulunan Türkan Bebek için düzenlenen törene katılanlar; saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Türkan Bebek Anıtı'na karanfil bıraktı.

Törende konuşan Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş; bugünün Balkan Türkleri için önemli bir gün olduğunu, asimilasyon kampanyasına karşı çıkan annesi Fatma'nın ardından şehit düşen Türkan bebeği unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını söyledi.

Edirne Balkan Türkleri Federasyon Başkanı Erhan Pekkan; isimleri, dinleri değiştirilerek asimilasyona uğrayan Türklerin direnişi sırasında 17 aylık Türkan Bebek'in annesinin kucağında şehit olduğunu ve Türkan Bebek'in bu direnişinin simgesi haline geldiğini söyledi.

Edirne Valisi Ekrem Canalp: "Türkan Bebek Anıtı bize hüznü, göz yaşını, olmaması gereken şeyleri ifade ediyor. Biz bu hüznü geçmişte yaşadık, tekrar yaşamamak için yapmamız gereken şeyleri hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Dünyanın neresinde olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın bir insanın dinine, diline, insan haklarına karşı yapılan saldırıların asla ve asla kabul edilemeyeceğini belirten Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan: "Bulgaristan’da dönemin yönetimi tarafından soydaşlarımıza, din kardeşlerimize karşı 1984’te başlatılan isim, milliyet, din değiştirme zulmünün oradaki kardeşlerimiz tarafından nasıl kabul edilmediğini, nasıl karşı konduğunu; bütün bunlar barışçıl eylemlerle yapılırken dönemin yönetiminin o masum insanların, kardeşlerimizin üzerine coplarla, silahlarla, tanklarla yok etmek üzere nasıl geldiği hepimizin hafızalarında canlı." diye konuştu.

1984 yılında o büyük göçün olduğu dönemde Edirne’de farklı bir görevde, göç nedeniyle Edirne’ye gelen soydaşlarımızın kayıtlarını yapan görevlilerden birisi olduğunu hatırlatan Gürkan: "Dolayısıyla o günlerin hatıraları halen hafızalarda capcanlı duruyor. Bugün geldiğimiz noktada Bulgaristan Türkleri, güçlü bir dayanışma ile o yılları çabuk atlattılar. Tarih bize şunu öğretiyor; nerede olursak olalım Türk asla esir olmaz, nerede olursak olalım Türk asla dinini, milletini, ırkını inkar etmez ve sonuna kadar sahip çıkar. Bu bazen 17 aylık Türkan Bebek olur, bazen 77 yaşındaki Halil Avcı olur. Ama Türkler asla mülteci olmazlar. Bugün Bulgaristan’daki soydaşlarımız dünden daha fazla birlik ve beraberlik içinde olmalı, birbirlerinin haklarına sahip çıkmalı diye düşünüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti zaman zaman farklı iktidarlarla tanışır, farklı partiler hükumet olurlar; bu Türkiye’nin iç meselesidir. Hangi parti iktidar, hangi parti muhalefet olursa olsun bizim yurt dışındaki soydaşlarımıza karşı bakış açımız asla değişmez. Türkiye Cumhuriyeti; dünyanın neresinde olursa olsun her zaman bir Müslümanla, bir Türkle omuz omuza olmuştur. Onun davasına gönül vermiştir, vermeye de devam edecektir. Bulgaristan’daki kardeşlerimi şunu söylemek isterim; ne derdiniz, sıkıntınız olursa olsun biz Türkiye’deki bütün partiler iktidarıyla muhalefetiyle hep yanınızdaydık, yanınızda olmaya devam edeceğiz. Hep birlikteyiz, hep birlikte olmaya devam edeceğiz." dedi.

Daha sonra Türkan Bebek ve tüm şehitler için dualar edildi.