ENEZ MEKTUBU

Ulaş DEMİRAY / ulasdemiray@gmail.com

Sosyal medyada sonuçlar belli olmadan yazdım;  "Muharrem İNCE kazansa da, kaybetse de bir çuval inciri berbat etti" dedim. Nitekim sonuçlar belli olunca İNCE’nin kazanacağını umanlar, bekleyenler en sert, en acımasız, en yakışıksız sözlerle KILIÇDAROĞLU’nu karalamaya başladılar. Bu sonuç karşısında "Artık benden CHP’ye oy yok" diyenler, tepkiyi bu boyuta getirenler şaşılacak kadar çok. Aksi olsaydı, yani İNCE kazansaydı özellikle partinin sol tabanı çok daha büyük tepkilerle bu defa Muharrem İNCE’ye saldıracaktı. Yani kavga kaçınılmazdı..

Sonuçta İNCE’nin ufuksuz, hesapsız, duygusal çıkışı, CHP'li seçmeni Tayyip Erdoğan’ın beceremeyeceği ölçüde bölerek ADALET YÜRÜYÜŞÜ’nde iyi kötü yakalanan ivmeyi sıfırladı..

***

Elbette İNCE’nin de, her CHP’linin de Genel Başkanlığa aday olma hakkı vardır. KILIÇDAROĞLU da “Bulunmaz Bursa kumaşı” değildir. Ancak ADALET YÜRÜYÜŞÜ’nden ve Maltepe’deki Türk siyasi tarihinin en kalabalık mitinginden sonra bu işi bilen, anlayan herkes için artık CHP bir yükselişe geçmişti, yeni bir seçime kadar CHP’nin bir LİDER sorunu da yoktu, olmamalıydı. O nedenle bu Kurultay’da KILIÇDAROĞLU’nun karşısına bir rakibin çıkması beklenmiyordu. Çünkü çıksa da kazanma şansı hiç yoktu.  Kaldı ki seçimlere 5 kala dereyi geçerken bir değişikliği düşünmek sadece AKP ye hizmet olurdu.  Ama “Eski harman yerinde kirpi ya da KURTARICI arayanlar”ın gazına gelen Muharrem İNCE bu vakitsiz, hesapsız ve gereksiz çıkışıyla hem partiye büyük zarar verdi hem de kendini bitirdi.

***

Her zaman vurgulamak istediğim gibi CHP nin ihtiyacı yeni bir KURTARICI bulmak değildir. CHP öncelikle kimliğini, ideolojisini belirlemek ve ona göre tüzüğünü de düzenlemek zorundadır. Kurultayda Muharrem İNCE’nin ses tonunu ayarlayamadığı, Baykal’dan kalan ve ondan özenilen alışkanlıkla, agresif bir tavırla yaptığı konuşmanın içinde bana ilginç gelen sadece iki tüzük önerisi vardı.  Birincisi “CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını tüm üyelerin katılımı ile belirlemesi”, ikincisi de “2 seçim kaybeden Genel Başkanların derhal seçimli Kurultay’a gidip kendisinin aday olamayacağı  bir seçimle yeni genel başkanın yenilenmesi” idi.. Yani tüzükte nasıl geleceği belli olan Genel Başkanların nasıl gideceğinin belirlenmesi gerçekten çok gerekli bir öneriydi.

Keşke sonucu baştan belli olan seçimli bir kurultay yapmak yerine bunları konuşabilseydik..

***

Kızgınlıkları ve tepkileri anlayabiliyorum. Ama bunu yaparken RTE ağzı ile ve de iğrenç kelimelerle saldıranlar, KILIÇDAROĞLU’nun ABD projesi olduğunu söyleyebilecek kadar kendini şaşıranlar, ağzından çıkanı kulağı duymayanlar, asıl kendilerinin CHP'yi çökertmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürdüklerini görebilmelidirler. Yanlışları olsa da Kılıçdaroğlu namuslu, dürüst ve örnek bir insandır..