SAROS TURİZM ÇALIŞTAYI VE SAROS’U KİRLETME PROJESİ
ENEZ MEKTUBU
SAROS TURİZM ÇALIŞTAYI VE FSRU SAROS’U KİRLETME PROJESİ
Ulaş DEMİRAY
Birkaç gün önceki Keşan’ın yerel gazetelerinde iki başlık göze çarpıyor. Keşan Ticaret ve Sanayi Odasının (KTSO) düzenlediği SAROS TURİZM ÇALIŞTAYI ile Saros’ta yapımı dayatılan FSRU Gemi İskelesi Projesi’ne karşı açılan dava aynı sayfada paylaşılıyor. Amaç aynı gibi görünse de bu iki haber arasındaki SAROS’a bakış açıları o kadar farklı ki... Yaklaşık bir saatini izlediğim KTSO toplantısında konu Saros olmasına rağmen ne Edirne Valisi, ne KTSO, ne Keşan Belediye Başkanı bu FSRU projesinin ne iyiliğinden, ne kötülüğünden tek kelime ile bile söz etmediler. Böyle iğrenç bir projenin varlığından haberleri YOK(muş) gibi yaptılar. Yani FSRU ile Saros’un bağrına bir bıçak saplanmaya çalışılırken toplantıda bulunan büyüklerimiz, yöneticilerimiz "Saros’ta çöpler nasıl toplanmalı, İbrice’de dernek yeterli mi yetersiz mi, Edirne’ye müze açılsın mı, açılmasın mı?" gibi konulardan söz ettiler.
***
Havanda nasıl su dövüldüğünü bir kez daha görmek amacıyla katıldım toplantıya. Bir de yeni valimizin bu olaya nasıl baktığını da merak ediyordum. Doğrusu beni ve toplantıya katılan herkesi heyecanlandıracak, mutlu edecek bir öneriyi ne kendisi ne de çalışma arkadaşları ortaya koyamadı. HELVACIOĞLU da buna benzer her toplantıda söylediği gibi "Bu toplantı başlangıç olsun" temennisinden öte bir zenginlik katamadı. Bildiğimiz, ezberlediğimiz konuların tekrarı ile geçen bir toplantı ile vakit öldürdük. Başlangıç olacaksa öncelikle bu toplantının konusu FSRU KİRLİLİK Projesi olmalıydı.
***
Son 10 yılda buna benzer toplantıların pek çoğunu izleme fırsatım oldu. Konuşma imkanı verildiğinde her seferinde söylediğimi burada yazılı olarak da ifade edeyim.
1. Enez ve Saros Körfezi aynı kefeye konup tartışılamaz. Saros körfezi yakın çevredeki yerli halk için çok güzel deniz, kum, güneş gibi imkanları sunan çok kıymetli bir coğrafyamız. Ne yazık ki yıllar öncesinden düzensiz, plansız 2'nci konut furyası ile denize girilmez hatta yaşanılmaz boyutlara taşınmış ve taşınmaya devam ediyor. Keşke zamanında güzel planlansaydı da daha çok günübirlik tesisler, mocamp, karavan alanları, küçük oteller, moteller gibi daha geniş kitlelere ve gelir getirici olarak değerlendirilebilseydi. Bu kadar çöple, bu kadar büyük altyapı sorunlarıyla, düzensizlikle, olumsuzlukla boğuşmasaydık.
2. Her şey düzgün gitse ve hiçbir olumsuzluk yaşanmasa bile Saros körfezi Türkiye’ye güneş, deniz ve kum için gelecek hiçbir yabancı turist için tercih edilecek bir yer değil. Önce bunu bilmek ve hayal kurmamak gerekir. Çok kısa olan sezonu ve ülkemizin 6-7 ay denize ve güneş gören kıyıları varken yabancı turistin buraya gelmesini hayal etmek için henüz bir neden yok. Örneğin komşumuz Yunanistan halkı kendi ülkesindeki dünyanın en güzel sahillerini bırakıp da niçin Erikli’yeyüzmeye, güneşlemeye gelecek? Biri bana bunu izah etsin?
Kısacası KTSO ve tüm yetkililer elbette bu kıyılara ve bu kıyıdaki ticaret ve istihdam olanaklarına ilgisiz kalmamalı ama turizm için asıl imkanlarını Edirne ve Enez’e yoğunlaştırmalıdır.Yüzlerce yıldır bilinen bir ticari merkez olarak pek çok zenginliği olan Keşan bir TİCARET FUARI için kollarını sıvamalı OSB ve Hamzadere Projesini yaşama geçirmek için toplantılar düzenlemelidir. Turizm zaten çok ülkede Devletin değil, özel sektörün ve belediyelerin işidir.
***
Bir de her toplantıda gündeme gelen ve dikkat çeken bir konu var. Bu yöre için 25 binlik planların onaylanmaması gerçeği her toplantıda dile getiriliyor. Bu planlar onaylansa ne olacak? Asıl tartışılması gereken bu. Benim tahminim bu planlar onaylanırsa Saros’da 2'nci konut için imara açılacak olan alan bugünkünün 4-5 misli olacak. Yani epeyce mal sahibi ve müteahhit zengin edilecek. Bir de çok istendiği gibi buradan bir sahil yolu geçirilerek Enez’den Gelibolu yoluna çıkan güzergah gerçekleşirse binlerce ağaç telef olacak, kirlilik bütün körfeze yayılacak, köylerin özgün kalması mümkün olmayacak, su, kanalizasyon, çöp gibi alt yapı hizmetleri içinden çıkılmaz hale gelecek, kaçak yapılaşma ve sahil işgalleri artacak. Yani sonuçta FSRU projesi sütten çıkmış akkaşık kadar masum ve önemsiz bir ayrıntı olarak kabullenilecek. Saros temelli bitecek...
(Devam edecek)