Ulaş DEMİRAY

Ulaş DEMİRAY

CUMHUR İTTİFAKI MECBURİ İNİŞTE

ENEZ MEKTUBU / Ulaş Demiray

Nihayet, Cumhur İttifakı'nın yere göğe koyamadığı salgınla mücadele başarısı da fos çıktı. İttifakın paydaşları bütün eleştirilere, önerilere olduğu gibi bu konuda da hiç kimseye, hatta kendi partili milletvekillerine bile kulak vermediler. Hatta “Bu hesap yanlış” diye sesini yükselttiği için Türk Tabipler Odası'nı "hain-i vatan" ilan eden Cumhur ittifakı şimdi debelendikçe batağa saplanan bir görünümde. Aylardır gizlediği, gerçek vaka sayısı ortaya çıkınca, böylece bu konuda Avrupa birinciliğini ele geçirdiği anlaşılan ittifak, telaşla aldığı önlemlerin üzerinden daha 10 gün geçmeden yine başka önlemler daha aldı. Ama belli ki bu da yetmeyecek.

***

Mevcut iktidar sadece pandemi konusunda değil, özellikle ekonomi ve dış politikada da patinaj yapıyor. Bu konuda da Cumhur İttifakı, ACI REÇETE diye ifade ettiği önlemleri almak zorunda kalıyor. Henüz tam olarak açıklanmasa da bu reçetenin, maaşlarda daha fazla kısıntı fakat ürünlere daha fazla zam, daha fazla vergi, daha fazla faiz olduğunu bilmeyenimiz yok. Ama sadece bu önlemlerle ekonominin düzelmesi, istihdamın ve reel gelirlerimizin artması mümkün değil. Bunun için yerli ve yabancı sermayenin yüreklendirilmesi, üretime dönük yatırımların artırılması gerekiyor. O nedenle, adına reform dedikleri, özellikle yabancı sermayeye güven verecek bir takım hukuki düzenlemeler gerekiyor. İyi ama aradan 3-4 hafta geçmiş olmasına rağmen bu reform paketinden ortaya çıkan bir şey var mı?

***

AKP iktidarının reformdan ne anlayıp ne anlamadığını artık biliyoruz. Gerçekten hepimizin alkışlayacağı bir hukuk reformunu yapmaları mümkün değil. Keşke mümkün olsaydı... Eğer bu konuda gerçekten iyi niyetli olduklarını göstermek isteselerdi sadece görünür hukuksuzlukları gidermeleri bile alkış toplar, güven verirdi. Örneğin Anayasa kararını uygulamayan mahkeme üyelerine hukuki yetersizlikleri nedeniyle yaptırım uygulayabilselerdi, AİHM kararlarına rağmen tahliye edilmeyen Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Ahmet Altan gibi kişilerin tutukluluk hallerini cezaya dönüştürmek yerine güçlü bir devlet göstergesi olarak tutuksuz yargılamaya yönelebilselerdi bugün burada başka bir yazıyı paylaşabilirdik.

Sayın AKP Genel Başkanı “Demirtaş’ı veya Kavala’yı ödüllendirmemizi mi bekliyorsunuz” diyerek olayı duygusal bir zemine taşıyor. Kimse sizden böyle bir şey beklemiyor. Sizden beklenen sadece kendi koyduğunuz yasaları uygulamanız. Tutukluluk halleri cezaya dönüşmemeli. Eğer dava uzun sürecekse kişiler tutuksuz yargılanmalı. Daha da anlaşılabilir olanı ise sanıkların suçları varsa süratle cezalandırılmalı..

***

Daha dün alınan HABER TÜRK kanalını kapatma kararı bile Cumhur İttifakı’nın HUKUK REFORMU konusunda ne kadar samimiyetten ve ciddiyetten uzak olduğunun göstergesidir. Lafı daha fazla uzatmadan söyleyelim ki bu saatten sonra reform söylemleri sadece zaman kazanmaktan ibaret çırpınışlardır. AKP ne kadar samimi olursa olsun MHP ortaklığı bu reformların önündeki en büyük engeldir. Kaldı ki ekonominin ayağa kalkması için sadece hukukta reform da yetmez. Komşuları ile barış içinde yaşamaya kararlı bir dış politika değişimi ister. Acil olmayan yatırımların ertelenmesini ister. Gözle görünür bir tasarruf politikası uygulanmasını ister. Bir yandan halkın biraz daha fedakarlık etmesini gerektirecek önlemler düşünülürken İstanbul Kanalı’ın her koşulda 1'inci öncelikli bir yatırım olarak sürdürüleceğinin Cumhurbaşkanı tarafından dayatılması bile reformdan kimin ne anladığının açık göstergesidir. Kısa ve orta vadede getirisi olması mümkün olmayan bu yatırımda ısrar etmek hangi ekonomik anlayışın gereğidir ki?

***

Tüm anketler ve araştırmalar gösteriyor ki Cumhur İttifakı'nın %51 oy alarak R. Tayyip Erdoğan'ı yeniden seçtirmesi artık mümkün değil. Bunun bazı çıkış yolları varsa da o yollara girebilmek, özellikle hukuk reformu yapabilmek; paçasını “Küçük” ortağına kaptıran AKP'nin başarabileceği bir şey değil. AKP ile MHP'nin gündemi uyuşmaz. Bu zoraki evliliğin farklılıkları ekonomide gelinen bu noktada artık su yüzüne çıkmak üzeredir. Demokratik sistemin gözlüğü ile bakıldığında, hem AKP, hem de ülkemiz için erken seçim tek çaredir.

Cumhur İttifakı mecburi iniştedir. Herkes kemerlerini bağlasın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ulaş DEMİRAY Arşivi